Güneşi sevmem ben, çıkamam gün yüzüne, karanlıklarda kalırım. Seni ben güneşin yerine de koyarım. Ne zaman tutulsa güneş işte o benimdir bayram eden. Dünya gibi olmak isterim sürekli etrafında dönen. Milyonlarca yıl böyle dönsem.
Sen ey güneş,
İçimdeki evrenin ortası.
Kalmadı artık,
Benliğimin tasası.
Dertlerimi yuttum gülüşünle,
Hatırla nasıl,
Canlandıysa,
Musa'nın Asası...
Ümit Tok
Yeni kitabıma sesleniyorum...
Haber:
Güzel bir amaca katkı sağlamak için yaptığımız bir anlaşma ile eserimizin satış fiyatında "1 aylık sürede %40 indirime" gitmeye karar verdik. Kıymetli yorum ve önerilerinizi esirgememeniz dileğimle.
Saygılarımla...
Ümit Tok
Ali’nin kendi karanlığını aydınlatmak için başka karanlıklara ihtiyacı olacak. Onları aydınlattıkça kendi karanlığı aydınlanacak. Yaşananlar, fikirlerini ve hayata bakışını yeni doğan bebek gibi hür ve talepkâr; kendini ise doğum sonrası bir anne gibi bitkin ve yorgun bırakacak. Onu hayata bağlayan annesi ve
Sema’dır. Sema'nın kalbine girmek ise ne çok zor! Ne olacak?
Karar ver, görmeyeyim rüyamda artık seni,
Ya da o güzel rüyadan uzat artık elini...