Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.11
Umut Kısa Yorumları ve İncelemeleri
Umut Kısa yorumları ve incelemelerini, Umut Kısa kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Umut Kısa puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Yıl 1957 ve yıl 2016.
Kahramanımız Aziz, bu yılların canlı tanığı ve kendini meraklı bir gazeteci olarak tanıtan Yeşim.
Yaşim, Aziz Bey ile iletişim kurmak için gazeteciliğin işe yaramadığını görünce, komşu olacağız diyen avukat Ayça oluyor.
Kitabın sonuna kadar Aziz Bey'in hayat öyküsünü okuduğumu sandım. Kitabın sonunda bir "vay be" narası çıkıverdi ağzımdan.
Bir günde çabucak okunacak bir kitap. Yıllar arasında geçiş yaparak anlatılıyor konular. Hiç yormuyor, ara ara sıkıldığım oldu ama öyle aman aman "daha devam edemem" noktasına gelmiyor insan.
Okudum, sevdim. Umut Kısa ile tanışma kitabım. Büyük bir ihtimalle yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım.
Kitap Yorumu//Aziz~Ahlaktan Biraz Sapma Yoktur-Umut Kısa
.
95 yaşına geldiğinizde hangi konularda pişmanlık duyacağınızı kestiremezsiniz. Aziz de öyle… On altı Mart olaylarının göbeğinde bir adamdı. Sonraları huysuz bir ihtiyar, aksi bir eş; oğlunu sırtından vurduğuna inanılan bir baba oldu. Elbette daha fazlasını yaşadı, hissetti ve çoğu kez elektronik bir cihazın çıkarttığı sesten rahatsız olduğu için konuşamadı. Belki kendisine diğerlerinin ona kızdığından daha fazla kızdı, belki de herkes kadar hak verdi niyetine.
.
Aziz, derin devlet döneminde bir kesimin kuklası olmuş, avukatlığını ajan olarak işçi partisinin içini çözümlemek ve işçileri birbirine düşürmek amacıyla kullanan, güçlü adam olacağını sanan, bir yerlere getirileceğine inanan, kukla olduğunu çok sonra fark eden zavallı Aziz. Ailesini korumaya, refah içinde yaşatmaya çalışırken, olayların içinde ailesini de elinden kaybeden Aziz. Vatan, millet, sakarya diye diye milli duygularıyla oynanan, başka hayatları da yakan Aziz.
.
16 Mart 1978 İstanbul Üniversitesi sağcı solcu kavgası ve bombalı tüfekli saldırı ile ölen 7 gencin olayı kurguyla kitap halini almış Umut Kısa'nın kaleminde. Akıcı ve yalın diliyle, vurucu Türkiye gerçeklerine ayna tutan bir kitap olmuş. Kitabı "Ah bee" diyerek kapattım. İçim acıdı. Herkese, her şeye... Halk tabakasından her hayatın canını yakanlara da lanet ettm. Kitabı edinin okuyun. Pişman olmayacaksınız.
Siz bu sınıfa kusurlarınızla geldiniz. Kiminiz, doğuştan sahip olamadığı gibi; sonradan da sahip olamadı diğerlerinin sahip olduklarına..
.
.
Ancak benim bildiğim bir şey var ki, o da kusurlarına odaklananların içlerindeki hazineyi görmekte daha fazla zorlandıkları. Diğerlerinin kusurlarına odaklananlarınza yaşamı cehenneme çevirdiği... #ahuna .
.
Bu satırları okumam ile beraber kitaba daha da bir yoğunlaştım. Ahuna kardeşlik demek. Bu zamana kadar okuduğum kitaplar arasında beni en etkileyen kitap desem yeridir. Hani biriyle konuşursunuz, kötü bir olay anlatırsınız ve "işte şurama bir yumru oturdu" dersiniz ya, kitabı bitirince aynen öyle oldum ben de. Ağladım.. Okurken bir sonraki sayfaya geçmeye korktum kimi yerlerde.
.
.
Kime üzüleyim ? Yüzbaşıya mı? Ahuna'ya mı? Ahmet'e mi? Fırat'a mı? Kime, hangisine?
.
.
Ahmet tarih öğretmeni. Askere gidiyor ve orada yaşadıklarını anlatıyor..
.
.
Beni derinden etkileyen bir kitap oldu. Bundan sonra "kitap önerir misin?" diyenlere AHUNA diyeceğim..
.
.
"Bilmediğimiz şeylerden korkmuş, bildiklerimize ise üzülmüştük."
İncelemeye başlamadan önce Ahuna'yı ve anlattıklarını daha iyi bir şekilde özümseyebilmemiz için minik bir etimoloji bilgisinden bahsetmem gerekiyor.
"Derin Devlet" kelimesi hemen hemen tüm dillere Türkçe'den geçmiştir. Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya gibi ülkelerde bu tür bir yapı olmadığı için bu yapıyı niteleyecek bir
Biraz övmeye biraz yermeye geldim.
Kitaba intihar etmek üzere olan bir adamın son mektubu diyebiliriz. Konu güzel. İlgi çekici. Yazar kendi hayatından kesitler sunmuş, hayatla ilgili düşüncelerini yazmış bol bol. Altını da bol bol çizdiğim sayfalar oldu. Babasıyla ilgili anlattıkları kalbime çok dokundu. Dili çok yalın, çok akıcı. Ve fakat “bence insan gereğinden fazla önemsiyor kendini” diye yazdığı ve kendisini hiç önemsemediğini belirttiği ilk sayfalardan sonra sanki biraz kendiyle çelişmiş gibi geldi bana. Kendini bol bol övdüğü cümleler beni biraz irite etti. Tabii beni irite ediyor olması kitabın kötü olduğu anlamına gelmez çünkü edebiyat bunu gerektirir. Yine de keşke okumasaydım demedim ve sevdim.
#ahuna
Umut Kisa
Ahuna ismini gördüğümde aşk hikayesi ya da doğuda bir kızın hikayesi sandım ama kitap öyle bir hikaye koydu ki karşıma ön yargılı olmamalı çok güzel öğretti.
Kim terörist olmak ister?
Sizce terör örgütlerine katılanlar kendi isteği ile mi terörist oluyor yoksa beyinleri mi yıkanıyor?
Bu kitap asker ve terörist arasındaki bağı , aslında bizim yaptığımız dışlamaların terör olarak bize nasıl döndüğünü anlatıyor ve sorgulatıyor bence kesinlikle okunmalı bu kitap
Kitabı bitirdikten sonra elimde rahat 1 saat öylece kaldım. Hatta bayramda yolda giderken bile kitabı düşündüm. Terörist dediğimiz kişi kim ve o kişi terörist mi doğuyor yoksa terörist mi yapıyoruz?
Bir hikayeden başlayarak anlatılanlar günümüz Türkiye'sinde siyaseti değil ama bizden ve içimizden yanlışlarımızı anlatıyor biraz da :(