V. Afanasiev

Felsefenin İlkeleri author
Author
9.6/10
7 People
12
Reads
1
Likes
624
Views

About

Title:
Yazar

Readers

1 readers liked.
12 readers read.
5 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
Alt yapının önemi aynı zamanda üst yapıya gerçek bir temel olmasında bulunur. Üst yapıdan anlamamız gereken, siyasal, hukuksal, felsefi, ahlaksal, artistik ve dinsel kavramlar ve bunların ilişkileri, kurumları ve örgütlenmeleridir. İşte bu yüzden, üst yapı, alt yapının bir görünümü olup, alt yapı bu görünümü ile, yani üst yapı ile, toplumun fizyonomisini, düşüncelerini, ve kurumlarını doğrudan doğruya tayin eder. Üst yapının toplumsal evrimde oynadığı rol de çok önemlidir. Üst yapı, belli bir ekonomik alt yapı üzerinde oluştuktan sonra, sonuç olarak, insanların bu alt yapıya karşı olan tavırlarını ifade eder. Çeşitli düşünceler, bu alt yapının doğruluğunu ya da yanlışlığını göstermeğe çalışırken, kurumlar ve örgütler de (Devlet, siyasal partiler, v.s.) bu düşünceleri hayata geçirir, cisimleştirir. Üst yapı, alt yapının dilmaçlığını (tercümanlığını) yaparak üretim güçlerinin gelişmesini etkiler.
Sayfa 87 - Yar YayınlarıKitabı okudu
19. yüzyılın son çeyreğinde, kapitalizm, emperyalizme dönüşmüştür. Emperyalizm, kapitalizmin en yüksek ve en son aşamasıdır. Emperyalizmin en belirgin özelliği, serbest rekabetin, yerini, tekellerin egemenliğine bırakmış olmasıdır. Tekeller, kapitalistlerin dev boyutlarda birleşmeleri olup, şu yada bu emtianın üretim ve sürümünü ellerinde toplarlar (concentration). En fazla kâr sağlamak, tekellerin en büyük hedefidir. Emperyalistler, böylece kendi ülkelerinin ve kendilerine bağımlı ülkelerin işçilerinin sömürüsünü yoğunlaştırmaktadır. Dünyayı paylaştıktan sonra, tekrardan paylaşmak için tekrar vahşice savaşlara girerler.
Sayfa 53 - Yar YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Marksizm öncesi sosyolojinin bir diğer yanlışlığı da, idealist toplum kavramından doğmaktaydı. Düşüncelerin dünyayı idare ettiği ve bu düşünceleri de sadece kralların, büyük savaşçıların, önemli kişilerin, bilimcilerin taşıdığı varsayımından hareket eden Marksizm öncesi sosyologlar, tarihi sadece bu kişilerin yarattıkları gibi son derece tutarsız ve yanlış bir sonuca varıyorlardı. Halk kitlelerinin, çalışanların tarihsel evrimde oynadıkları tayin edici rolü görmüyorlardı.
Sayfa 11 - Yar YayınlarıKitabı okudu
Hukuksal düşünceler belli bir sınıfın karakterini taşır ve belli bir sınıfın çıkarlarını dile getirir. Uzlaşmaz sınıflı toplum da sömürücü sınıfın Hukuksal düşünceleri egemendir. Sömürücü sınıf, iradesini toplumun diğer sınıflarına kabul ettirmek için, sadece Devlet aygıtını değil, aynı zamanda hukuksal düşünceleri de kullanır. Bu düşünceler aracılığı ile, kurduğu hukuk sisteminin doğruluğunu kanıtlamaya, sınıfsal karakterini maskelemeye ve kendi sınıf hukukunu, sanki bir halk hukuku, herkesin adaleti ve iyiliğini gözeten "tarafsız" bir hukuk gibi göstermeye çalışır.
Sayfa 269 - Yar YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar, yiyecek, giyecek, barınacak ve diğer maddi gereçler olmadan var olamazlar. Fakat bütün bu gereçler, insanlara, doğa tarafından "ölçüye biçiye göre"; hazırlanmış bir biçimde verilmez. İnsanlar, bunları elde edebilmek için çalışmak zorundadırlar. Çalışma (ortak iş) toplumsal hayatın temeli, insan için doğal bir zorunluluktur. İnsan çalışmadan, üretmeden varlığını sürdüremez. İşte bu yüzden, maddi gereçler üretimi, toplumsal evrimin temel elemanı, tayin edici nedenidir.
Sayfa 35 - Yar YayınlarıKitabı okudu

Updates

See All
Henüz kayıt yok

Comments and Reviews

See All
Reklam
Henüz kayıt yok