Bilinç akışı tekniğiyle yazılan ve aynı zamanda kitabın da ana karakteri olan 1. tekil şahıs anlatıcının, içinde bulunduğu hezeyanlarının, varoluş sancılarının, hayata tutunma çabalarının, insanlarla ve kendisiyle olan savaşının anlatıldığı oldukça akıcı bir üsluba sahip kısa roman diyebilirim "Dağılma" için.
Zaman mefhumunun tam olarak belirtilmediği, hayatının ve yaşadıklarının, öncesini ve sonrasını bilmediğimiz, kahramanımızın sadece birkaç gününe dışarıdan bir göz olarak baktığımız fakat bu kadar kısa bir süre için bile olsa karamsarlıktan kurtulamadığımız, belki de herkesin hayatının bir döneminde depresyon diye nitelediğimiz böyle bir dönemi yaşadığını ve yazarın da bunu ustaca kelimelere döktüğünü söyleyebilirim.
Eseri okurken karakterin, Yeraltından Notlar, Yabancı, Palto, Anayurt Oteli, Tutunamayanlar ve özellikle Açlık kitabından da izler taşıdığını belirtmeliyim. Kahramanımızın herhangi bir başarıya imza atamayan, işi gücü olmayan, yokluk içinde var olmaya ve kendini ispatlamaya çalışan bir Tutunamayan olduğu aşikar. Okurken sizi düşündüren, empati kurmanızı sağlayan ve sorgulatan bir eserde aynı zamanda. Birkaç noktada mevzunun uzaması beni biraz sıksa da daha doğrusu mevzunun uzaması odağımın biraz kitaptan uzaklaşmasına yol açsa da genel anlamda başarılı bir eser olduğunu söyleyebilirim.
Kitabını bana ulaştırıp okumama vesile olduğu için Veysel Nazlı'ya çok teşekkür ediyorum. Kaleminiz güçlü, başarılarınız daim olsun.