Viktor Glass Reviews
You can find Viktor Glass reviews, Viktor Glass book reviews, Viktor Glass ratings on 1000Kitap.
Alman yazar Viktor Glass’ın gerçek olaylardan ilhamla, tarihi belgelerden yola çıkarak kaleme aldığı Goethe’nin İnfazı, suçun sosyolojisi ve adalet kavramıyla ilgili etkileyici ve çok güzel bir roman.
On sekizinci yüzyılın sonlarında, bugünkü Almanya sınırları içinde kalan Saksonya Dükalığı’nda geçiyor hikâye. Annesi öldükten sonra çok sayıdaki
200 syf.
9/10 puan verdi
Ünlü büyük bir yazar politikacı olup idam gibi bir kararı verip vermeme arasında kalırsa nasıl bir tutuma sahip olur ? Hele ki bu kişi Faust gibi bir eseri yazan Goethe olursa. Romanın özü her ne kadar adı gibi bunu anlatıyor olsa bile çok daha başka içerikler de var. Özellikle dönemin insanlarının yaşadığı yoksulluklar, kadının trajedisi ve her şeye rağmen lüks zenginlik içinde yaşayan politikacılar, sözde soylular. Kitap hizmetçi olarak çalıştığı yerde ev sahibinin tecavüzüne uğrayıp, gebe kalan,kendi çocuğunu doğurup öldürdüğü iddia edilen Joanna'ya verilen idam kararı üzerine olan tutumları ele alıyor. Benim için yeterli olmasa bile dönemin resmi belgelerinden, günlük notlardan derlenip böyle bir roman çıkarılması büyük bir başarıdır. Annelik, feminen yaklaşımlar, ötekileştirme üzerine güçlü vurgulara sahiptir. Keyifli okumalar
Goethe’nin İnfazı / Viktor Glass
18. yy. Almanya’sı… Bir yanda Goethe’nin hayatı ile dönem aristokrasisinin zevk-ü sefa dolu yaşamları; diğer yanda özellikle bekâr annelere uygulanan Orta Çağ’dan kalma ceza yöntemleri, infazlar ve halkın kör cehaleti.
“Genç Werther’in Acıları”’ndan “Genç Johanna’nın Acıları”na uzanıyoruz. Johanna o dönemdeki
Yazar ,bu kitabı yazarken gerçeklerden yola çıkarak kurguyu yani hayal gücünü de bu işe ortak koşmuştur . Yazdıklarının kuvveti de burdan geliyor bence .O kadar çarpıcı bir anlatımı var ki idama gidiyormuş gibi o gerilirimi hissettim .
Goethe ,bu romanda Saksonya dükünün sağ kolu olarak karşımıza çıkıyor . Hukuki kararlarda etkisi olduğundan ağır sorumlulukları da var .
Romanda ,yaşadığı istismar sonucu zoraki hamilelik süreci geçiren bir kadının yaşadığı zincirleme talihsizlikler sonucunda düştüğü durum ve yaşadığı işkenceler insanı derinden etkiliyor .
Yaşamı hakkında söz sahibi olmayan ve aslında yaşam ile işkenceyi özdeşleştiren bir kadından bahsediyoruz burada . Toplumun kadınları etiketlerken nasıl pratikleştiği ve nasıl da hoyratça davrandığını bir kez daha okumuş oldum. Baştan sona tüyler ürpertici olan bu kitap ; suç , ceza ,idam ,yargı ve yaşama hakkı üzerinde derin düşüneceklere sevk ediyor .
En temel hakkın yaşama hakkı olduğunu ezbere bildiğimiz bu adaletsiz düzende bir kez daha bu kararın bir başkasının elinde olabildiğini hatırlamak özellikle savaşların olduğu şu dönemde hatırlamak oldukça rahatsız ediciydi . Ne demiş Sartre “Cehennem Başkalarıdır.”
Bence okumalısınız hem kurgu sevenleri hem de düşündürsün beni diyenleri etkileyecek bir kitap.
Goethe'nin İnfazı beni alıp bıçaklayan, yüreğimi lime lime doğrayan bir eser oldu. Goethe, Weimar'da Dük'ün önce dostu sonra danışmanı olmuştur. Prensliği Orta Çağ karanlığından kurtarmak için Dük'e yardım etmek istemektedir. Bir gün kendisini çok zor bir davanın ortasında bulur. Hizmetçi,besleme Johanna, efendisinden olma yeni doğmuş bebeğini öldürmekten yargılanmaktadır. O dönem cezalar Orta Çağ'ın zulmünün etkisiyle verildiği için uygulamalar, infazlar tüyleri diken diken etmektedir.
Johanna'nın tecavüz, tutuklanma, yargılanma ve infaz sürecini anlatan bu eseri Glass mahkeme kayıtlarını kullanarak yazmıştır.
Johanna'nın yaşadıkları, çektiği ızdırap ve döktüğü gözyaşları eşliğinde " adalet" kavramını sorguladığımız eser bize adaletin de ne kadar sınıfsal ve cinsiyetçi olduğunu yüreğimizi deşe deşe anlatıyor.
Hem burjuvaların gösterişli hayatını hem Johanna ile her alanda sömrülen yalnız kadınların sistem karşısındaki zavallılığını, sistemin çarkları arasında nasıl ufalandığını,yoksulluğu okuyoruz. Hukukun sınıflar arasında farklı işlediğini görüp yine ve yine kadın olmanın sancısını çekiyoruz her satırda. Hem sınıfsal hem cinsiyetçi bakışlarla adaleti sorgulatan bu metin her açıdan insanı çepeçevre sarıyor. Çok beğenerek okudum. Goethe, bu danışmanlık görevinden sonra bir İtalya seyahatine çıkar, İtalya Seyahati de klasik tadında çok guzel bir gezi kitabıydı. İki kitabı da keşke herkes okusa .
200 syf.
10/10 puan verdi
Harikaydı
Muhteşem bir kitap okudum. Önce onu söyleyeyim. Olur da yorum okumakla vakit kaybetmek istemeyen arkadaşlar geçiverirler diye fikrimi hemen belirteyim. Yorumumu geçebilirsiniz tabi ama lütfen şu kitabı geçmeyin. Okuyun! Yılın en iyilerinden oldu benim için.
Kitabın ismini görünce Goethe'nin mahkemede gerçekleşeceği infazını okuyacağımı zannediyordum. Ki ismi başka bir şey de çağrıştırmıyor ama öyle bir şey yok tabi. Kitabın ismi bambaşka bir konuya sahip. Bir de ben kitabı kurgu dışı sanmıştım. Romanmış neler umdum neler buldum gibi bir okuma oldu. Ama asla pişman etmedi. Kitap roman evet ama tarihi belgeler çerçevesinde romanlaştırılmış bir eser. Yazar gerçek mahkeme kayıtlarından yararlanarak ilerlemiş kitap boyunca.
Dönemin Almanya'sında yaşanan trajik bir olayı konu edinmiş. Hizmetçi Johanna'nın yaşadığı büyük bir olay Goethe'nin vicdanıyla başbaşa kalmasına sebep olacaktır. Hem yaşanan akıl almaz yoksulluk ve dramı hem de tarih boyunca kadının yerini okuyoruz. Tüylerim diken diken okudum bütün kitap boyunca. Çok vurucu çok sert bir metin. Mutlaka ama mutlaka okuyun.