Wilhelm Von Rubruk

Moğolların Büyük Hanına Seyahat author
Author
9.1/10
15 People
62
Reads
3
Likes
882
Views

Wilhelm Von Rubruk Quotes

You can find Wilhelm Von Rubruk quotes, Wilhelm Von Rubruk book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ertesi gün, Küçük Paskalya Yortusu Pazarı'nda (24 Mayıs 1 254), saraya götürüldüm. Yüksek memurlar da geldiler. Bunlardan biri Han'ın sakisi olan bir Moğol, diğerleri ise Müslüman'dı. Möngke'nin arzusuyla bana, neden geldiğimi sordular. Bunun üzerine daha önce verdiğim cevabı verdim ; yani aslında Sertak'a geldiğimi, ondan
Aziz Andreas Bayramı'nda (30 Kasım 1253) bu şehirden ayrıldık ve üç mil uzaklıktaki tamamen Nasturller tarafından meskun bir yerleşim yerine geldik. Kiliselerine girdik ve coşku ile bağırarak "Salve Regic na" ilahisini okuduk. Uzun zamandır bir kilise görmemiştik. Müteakip üç günde bu eyaletin sonuna geldik. Burası bize adeta bir
Reklam
Berke (1257-1266) adlı başka bir şehzade de Batu Han'ın kardeşidir. Onun meraları Demirkapı bölgesindedir. Burası İran'dan ve Türkiye'den gelip Batu'ya gitmek isteyen ve Berke'ye hediyeler veren Müslümanların koridorudur. Bu Berke Müslüman olduğundan Ordugahında domuz eti yenmesine izin vermez.
Batu han ile ilgili olarak onun hristiyanlığı hususunu bilmiyorum. Fakat bildiğim şey Hristiyan olarak adlandırılmak istemediğidir. Daha çok onun Hristiyanlar üzerinde iyi bir intiba bıraktığı kanaatindeyim
Dayanmak zorunda kaldığımız açlık, susuzluk, soğuk ve yorgunluk gibi işkencelerin tasviri mümkün değildir. Çünkü, yiyecek maddesi sadece akşamları vermekteydiler. Sabahları sadece biraz içecek veya darı lapası alıyorduk. Akşamları bir koyunun ön kısmından et suyu ve kaburga yiyorduk. Bu et suyundan içip de tam olarak doyduğumuzda, kendimizi çok kuvvetli hissediyorduk ve bu içecek bana çok pahalı lüks bir şeymiş gibi geliyordu. Cuma günleri akşama kadar midem boş bir şekilde duruyordum. Sonra üzgün ve zorunlu olarak etimizi yiyorduk. Ateş yakamadığımız bazı zamanlarda eti ya yarı pişmiş ya da çiğ olarak yemek zorunda kalıyorduk, çünkü boş bir alanda konakladığımızda veya karanlıkta atlardan indiğimizde, at veya inek tezeği toplayamıyorduk. Seyrek olarak da en iyi ihtimalle dikenlikleri yakma malzemesi olarak kullanıyorduk. Ara sıra yine seyrek olarak ormanların içinde ırmaklar bulunuyordu.
Bugünün Hukuk Sisteminden ileri bir hukuka sahiplermiş
Ölüm cezası, herhangi bir kimse suçüstü yakalandığında veya su­çunu itiraf ettiğinde uygulanır. Birkaç şahit bulunduğunda, suçlu işken­ceyle suçunu itiraf etmeye zorlanır. Katiller ve zina suçu işleyenler ölümle cezalandırılır. Cariyelerine herkes istediğini yapabilir. Büyük hır­sızlıklar da ölümle infaz edilir. Daha ufak hırsızlıklarda, mesela bir ko­yun hırsızlığında, bir daha tekerrür etmemek üzere değnek cezası veri­lir. Yüz darbe için yüz değnek gereklidir. Ben burada yerine getirilmesi gereken yargı kararlarından söz ediyorum. Kendilerini elçi olarak tanı­tan ama aslında elçi olmayan sahte elçiler de öldürülmüşlerdir. Zehir üreten büyücü ve cadılara da aynı şekilde davranırlar. Bunlar hakkında ileride daha ayrıntılı bilgi vereceğim. Birisi ölürse, ona hıçkırıklarla ağlayarak, ağıt yakarlar. Onun aile mensupları bir yıl vergiden muaf tutulur. Kim bir yetişkinin ölümüne şahit olursa bir yıl süreyle, ölen çocuksa, bir ay geçmeden Möngke Han'ın otağına giremez. Ölen soylu biriyse; Cengiz Han (1167-1227)'ın soyundansa, mezarının yanında daima bir çadır bulundurulur. Mezarının yerini kim­se bilmez. Soyluların mezarlarının bulunduğu yerde daima bir müfre­ze nöbet tutar. Ben, onların ölülerinin mezarlarına hazineler koyduk­larına şahit olmadım. Kumanlar, mezarların üzerinde bir tepe yaparlar.
Reklam
210 öğeden 221 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.