Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Wilhelm Von Rubruk

Wilhelm Von RubrukMoğolların Büyük Hanına Seyahat yazarı
Yazar
9.1/10
15 Kişi
62
Okunma
3
Beğeni
833
Görüntülenme

Wilhelm Von Rubruk Sözleri ve Alıntıları

Wilhelm Von Rubruk sözleri ve alıntılarını, Wilhelm Von Rubruk kitap alıntılarını, Wilhelm Von Rubruk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nitekim at ile olan sürekli mesaisi ok ve mızrağıyla göçebeler, Avrupa’nın ağır teçhizatlı ordularını mağlup ettiler.
Rubruk İbn-i Fadlan’dan bahsediyor :)
Bu noktalardan Büyük Bulgarya sahalarına kadar kuzeyden beş günlük mesafedir. Hangi şeytanın oralara Muhammed’in dinini götürdüğünü gerçekten sadece bilmek isterdim.
Reklam
Orta Asya, Mançurya Ormanları ve Çin Seddi ile doğuda denizden ayrılıyordu. Buna karşılık batıda Avrasya stepleriyle Romanya ve Macaristan’a açılıyordu.
Yurtlarının girişini güneye çevirdikten sonra, hükümdarlarının karargâhını kuzeye koyarlar. Kadınların çadırları daima bunların doğusunda, yani oturduğu yere göre güneye bakan hükümdarın çadırının solundadır. Erkeklerin yeri daima batıda, yani hükümdarın sağındadır. Erkekler yurda girdikleri zaman, ok sadaklarını asla kadınlar tarafına asmazlar. Evin reisinin başının üstünde, duvarda keçeden bir figür bulunur. Bu figür bir bebeğe veya bir heykele benzer ve efendinin kardeşi yerine geçer. Kadınların başının üstünde de buna benzer bir maket bulunur ve o da kadının kardeşi sayılır. Biraz yukarıda iki maketin arasında daha küçük ve çelimsiz, fakat evin koruyucusu sayılan bir başka maket vardır..
Sayfa 45 - Kronik KitapKitabı okudu
İslâm yüzyıllarca Hıristiyan Batılıların korkulu rüyası oldu. Nasıl ki bu inancın mensupları yoluyla kültürel ve medenî verimlilikler Avrupa'nın gelişimini yönlendirmişse, askerî düşmanlık "kapıların önünde” bir tehdit olarak öyle kalıcı olmuştur..
Sayfa 19 - Kronik KitapKitabı okudu
[Moğollar] saf su içmekten kendilerini korurlar..
Sayfa 49 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Mâveräünnehr, coğrafi anlamı ile Ceyhun'un kuzeyinde Araplar tarafından fethedilmiş ülkelere verilen addır. Buranın kuzey ve doğu hudutları kati olarak belli olmamakla beraber, Seyhun (Sirderya) havzasını içine aldığı anlaşılmaktadır..
Sayfa 16 - Kronik KitapKitabı okudu
XII. yüzyıldan önce Moğollar, Orta Asya kavimleri arasında önemsiz ve çok az göze çarpan bir kavimdiler. Baykal Gölü'nün güneydoğusunda Onon ve Kerulen nehirleri arasında oturuyor ve sürülerini Kerayit ve Tatar kabileleri toprakları arasında otlatıyorlardı. Onların sürekli hareketli ve düzensiz varlıkları, Çinlileri sonunda büyük seddin yapımıyla beliren sabit askeri hazırlıklara zorladı..
Sayfa 17 - Kronik KitapKitabı okudu
Marco Polo (Seyahatname, I, Haz. Filiz Dokuman, İstanbul (tarihsiz), Tercüman 1001 Temel Eser, s. 22 vd.), Gürcistan'ı özetle şöyle anlatmaktadır: "Gürcistan krallıkla idare ediliyor. Krallarına da daima 'Melik Davit' diyorlar. Kralları Büyük Selçuklu hükümdarının tebaasıdır. Rivayet olunur ki, Gürcistan kralları hep omuzlarında bir kartal işaretiyle doğarlarmış. Gürcülerin çoğu Hıristiyan olup, Grek kilisesine bağlıdırlar. Çoğunluğu, din adamlarının yaptığı biçimde saçlarını örer. Gürcistan iki deniz arasına sıkışmıştır. Batısında Karadeniz, doğusunda da Hazar Denizi var. Aslında göl, fakat denizden farkı yok. Bir kıyısından diğerine on iki günde gidiliyor. Gürcistan'ın belli başlı şehirlerinden biri de Tiflis'tir. Halkının çoğu Ermeni ve Gürcü olup, pek az da Yahudi yaşıyor. Tiflis, ipekli kumaşları ve dokumalarıyla tanınmıştır.."
Sayfa 35 - Kronik KitapKitabı okudu
Eski Türklerde kardeşin dul kalan karısıyla veya üvey anne ile evlenme geleneği (leviratus), toprağın veya malın bölünmemesi açısından ekonomik bir özellik taşımakla beraber, burada imparatorluğun parçalanmaması gibi siyasî bir gaye güdülmüştür. Bu konuda en eski Çin kaynağı Shih-Chi şunları nakletmektedir: "Chung Hsing Shuo Han sülalesinin elçilerinden bazılarına, 'Hunlar için savaş büyük bir şeydir. Yaşlı ve zayıf olanlar savaşa katlanamadıkları için lezzetli yemekleri kuvvetli kişilere veriyorlar. Bu, devletin müdafaası içindir. Ancak bu şekilde babalar ve oğulları uzun süre kendilerini koruyabiliyorlar,' dedi. Çin elçileri bu defa, 'Hunlar ana baba ve çocuklar hep aynı çadırda oturuyorlar. Babaları öldükten sonra oğulları, üvey annelerini alıp kendilerine zevce yapıyorlar. Kardeşlerden biri ölünce bir diğeri onun karısını alıyor,' dedi. Chung Hsing Shuo da onlara, 'Bir devletin idaresi bir insanın vücudu gibidir. Baba ve kardeşleri öldükten sonra onların eşleri kendilerinin eşleri oluyor. Çünkü soylarının yok olmasını istemiyorlar. Hunların ilişkileri karışık olmasına rağmen nesillerini ve kabilelerini böyle devam ettirebiliyorlar, cevabını verdi.."
Sayfa 55 - Kronik KitapKitabı okudu
222 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.