Güzel Ahlak İnsana Cennet Kazandırır:
Güzel ahlaklılar için cennete ilk girecek olanlar müjdesini veriyor peygamber efendimiz. Demiyor ki, en çok ibadet yapan girecek. Kişinin namazı , orucu sizi aldatmasın. Küçük, büyük menfaatleri olduğu zamanki haline bir bakınız. Sözü de önemlidir. Her hâl ve şartta edep...🍃
Fedakârlığın "hamallık", dürüstlüğün "saflık" olarak algılandığı "fayda"nın yerini "çıkar"ın aldığı, saygının zorunluluk icabı, sevginin göstermelik olduğu, geçmişe "cv"; geleceğe kariyer gözüyle bakıldığı, hatıraların öneminin yittiği, hayal kurmanın unutulduğu, başarının not ortalamasıyla, ilerlemenin ekonomik verilerle ölçüldüğü, günün vakitlerinin televizyon programlarına göre ayarlandığı, olup bitenlere seyirci kalmanın bile neredeyse tarih olduğu, zira artık olup bitenden kimsenin haberdar olmadığı ortama doğru hızla ilerliyoruz. İyiliğin, güzelliğin, sevginin, fedakârlığın, saygının, umudun ve hayallerin dünyasını oluşturmaya görgü olmadan başlanabilir mi?
Bugünkü fikri akametin sebebi samimiyetsizliktir. Akıl istikamet dengesinden kopmuşsa mazeret üretmeye yarar, taklit şaklabanlıkları yapar, pratik ve teknik oyunlar oynar, kurnazlık komedileri sergiler; her şeyi becerir, tefekkür edemez. Adeta tefekkürden kaçar. Nefsin emrindeki irade, onu, "boş kalıp da düşünce ihtiyacı kalmasın" diye kaçırır, teferruata boğar, zevahir labirentlerinde dolaştırır. Bugünkü manzara budur.
Emri bi’l-maruf, nehyi ani’l-münker” vazifesi varlığın yaratılış gayesine götüren bir yoldur. Peygamber Efendimiz’in gönderiliş gayesi ise tebliğdir. Tebliğin özü de, “emri bi’l-maruf, nehyi ani’l-münker”dir. İyiliği emredip kötülükten vazgeçirme, her Müslüman’ın yapması gerekli olan bir vazifedir.