Albert Camus der ki, “Nefretin ortasında, içimde, yenilmez bir sevgi olduğunu buldum. Gözyaşlarının ortasınsa, içimde yenilmez bir gülümseme olduğunu buldum. Karmaşanın ortasında, içinde yenilmez bir tip sakinlik olduğunu buldum. Tüm bunların içinde fark ettim ki kışın ortasında, içimde, yenilmez bir yaz olduğunu buldum. Ve bu beni mutlu ediyor. Çünkü dünya üstüme ne kadar gelirse gelsin, içinde onu gerisin geri yollayan daha güçlü, daha iyi bir şey var demektir.”
"Teknolojik cihazlarımızda veya sahte bir sosyal medya dünyasında saklanarak gerçek hayatlarımızdan ve gerçek ilişkilerimizden koparıyoruz kendimizi. Ve bir nevi sosyal kabulün verdiği anlık ve geçici dopamin hücumuna bağımlı hale geliyoruz. Hayatımızın mahrem yönlerini, sosyal medyada yorum, övgü, beğeni almak ve takipçi kazanmak için paylaşmaya başlıyor hatta hiç tanımadığımız birileri tarafından görülmeye bekliyoruz. Hal böyle olunca da daha da yalnızlaşıyoruz."
Sahip olduğumuz her şey Allah’a aittir. Ve sahip olduğumuz her şey ona dönecektir. Bu kavrayış, bizi özgürleştirir ve en ağır kayıplarımızda bize yardım eder.