Yıldırım B. Doğan Quotes
You can find Yıldırım B. Doğan quotes, Yıldırım B. Doğan book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Adının en son anıldığı gün ölmüşsündür
Gerçek anlamda insan ne zaman ölür? Soluğu onu terk ettiğinde yeryüzündeki yaşamı sona ermiş olan insanın gerçek anlamda ölmesi ne anlama gelir? Soluğu tükenmiş bir insanın geride bedeni bile kalmayacakken tükenmeyen ne ola ki? Soluk tükenir ama söz tükenmez. Latinler bir insanın adının en son anıldığı gün gerçek anlamda öldüğünü söylerler.
Sayfa 151Kitabı okudu
Tek bireyin huzursuzluğu başka bireylere oradan da topluma yayılabilir.
Sayfa 25Kitabı yarım bıraktı
Gerçekten öğrenme hevesi taşıyorsanız öğrenmek için dinledikleriniz zihninizde yolunu bulacaktır. Yolunu ararken bir iz bırakacaktır.
Sayfa 14Kitabı yarım bıraktı
H. S. Sullivan ve Kişilerarası Kuramı
İnsanın gelişimi durağanlık niteliğiyle asla uyuşmaz. İnsan olup bitenin edilgen seyircisi değil etkin katılımcısıdır.
Sayfa 76 - Kurgu Kültür Merkezi YayınlarıKitabı okudu
Edebiyat ve Psikiyatri
Yazar binlerce yıl önce Buda’nın “Bizler düşüncelerimizin ürünleriyiz. Biz düşüncemizin üzerine kurulduğu, düşüncemizin oluşturduğuyuz.” diyerek saptadığı gerçekliği bilen kişidir.
Sayfa 51 - Kurgu Kültür Merkezi YayınlarıKitabı okudu
Düşünüş Biçimleri
Düşünüş biçimleri arasındaki tartışmanın yolundan saptığı nokta mutlak surette bir düşünüş biçiminin diğerlerine üstün geleceği ve yeğ tutulacağı beklentisidir.
Sayfa 19 - Omega YayınlarKitabı okudu
Suç ve Ceza
R. (Raskolnikov) kabuğuna çekilen bir tosbağa gibi kendi üstüne kapanan bir insandır. Uyurken bile ayaklarını uzatamaması bu nedenledir. Psikolojik olarak ana karnında cenin pozisyonu diye bilinen bu durum, bir yandan kişinin susturulduğunu düşündüğü ve bastırmak zorunda kaldığı ödipal gerekirlikleri anlatmaktadır.
Sayfa 110 - Kurgu Kültür Merkezi YayınlarıKitabı okudu
H. S. Sullivan ve Kişilerarası Kuramı
İnsanı yalnızca hasta olduğunda fark etmek, ancak o noktadan sonra anlamaya çalışmak ciddi bir eksikliktir. Başlangıçtaki bu eksiklik bir süre sonra bağışlanamaz bir yanlışlığa dönüşmekte, hatta ısrarı halinde bir insanlık suçu düzeyine çıkabilecek bir aymazlık sergilemektedir.
Sayfa 78 - Kurgu Kültür Merkezi YayınlarıKitabı okudu
Opyat Bağımlılığı
Günümüzde opyat bağımlılığını yalnızca suç, hastalık yoksulluk ile bağlantılı düşünmek yanlışa yol açabilir. Bu nitelikler olmaksızın da opyat bağımlılığının görülebildiği kanıta bağlanmış bir gerçektir.
Opyat bağımlısı, bireysel ve toplumsal düzlemde üretkenlikten yoksun diye düşüülür. Bunun en önemli nedeni bağımlının kendisidir. üretkenlikten yoksun bağımlı toplumun kendisinden vazgeçtiği düşüncesindedir. Ona göre davranır, hatta öyle davranılmasını ister. Opyat bağımlısının ruh hekimi, ile ilişki kurmasındaki güçlüğün gerisinde yatan bu tür bir nedenselliktir.
Sayfa 35 - Nobel yayınlarıKitabı okudu
Kokain Bağımlılığı
Kokainin kimyasal yapısal ne kafeine ne nikotine ne de amfetamine benzer.
Kokain etkisinin özü dopamin geri alımının engellemesidir.
Sayfa 135 - Nobel yayınlarıKitabı okudu
Esrar Bağımlığı
Esrar, kullanımı öyküsü binlerce yıl geriye uzanan bir bağımlılık maddesidir.
Sayfa 97 - Nobel yayınlarıKitabı okudu
Madde bağımlısı ana-baba yetkesi de dahil tüm yetke türlerine karşı duran ve bu nedenle madde kullanan kişidir. Madde bağımlısı kendisinin ve ailesinin toplum tarafından cezalandırıldığını düşünmektedir.
Sayfa 20 - Nobel yayınlarıKitabı okudu
Bilişsel Süreç
Bilişsel biçim ve bilişsel sığa (anlama ve kavrama yeteneği) bilişsel sürecin onu oluşturan iki unsurudur.
Sayfa 28 - Nobel yayınlarıKitabı okudu
Suç ve Ceza
Roman (Suç ve Ceza) psikanalitik kuramın bir roman boyunca başka bir alana ait (edebiyat) farklı nitelikte yeniden yapılanmasıdır adeta. Psikolojiyle bağlantısı olmayan Dostoyevski’nin bir yazar olarak insan gözlemi niteliği aynı zamanda S. Freud’un söylenceden kalkarak meslek yaşantısı ve bilgisel donanımından doğru oluşturduğu kuramın doğruluğunu ve işlevselliğini bir kez daha ortaya koymaktadır.
Sayfa 118 - Kurgu Kültür Merkezi YayınlarıKitabı okudu
Başlarken
Okuma edimi esnasında okurun karşılaştığı sözcükler, cümleler, imgeler, yaşantılar (duygu, ses, resim vs) onda art arda çağrışımlar oluşmasına neden olur. Okuduğunu zihninde farklı bir bütün haline getirirken oluşan çağrışımlarını da ilgili bütüne katar. Böylelikle anlatının onun zihnine yansıması sonucu oluşan temsil yazarın yazarken imgeleştirdiği temsilden farklıdır. Her okur aynı romandan farklı söz ediyorsa nedeni budur. Roman okurun zihninde adeta yeniden oluşmaktadır.
Sayfa 21 - Kurgu Kültür Merkezi YayınlarıKitabı okudu