Özal'a göre artık Müslüman olmakta laik bir devletin vatandaşı olmak arasında bir çatışma yoktur. Özal Cumhuriyet tarihinin Ramazan boyunca oruç tutan Cuma namazına giden ilk Cumhurbaşkanıydı.
Kemalist modernleştirme projesinin kurmaya çalıştığı yeni sistem Osmanlı-İslam mirasını siyasal ve sosyal alanın dışına atmasının yanı sıra geleneksel ve mahalli kültürel kimliklerin de kamu dışına atılmasını öngörmekteydi.
1930 'lu yıllar boyunca yapılmaya çalışılan kültürün meşru kullanımı devletin tekeline almaya ulaşmaktı, yani 1920' li yıllarıda tam manasıyla gerçekleştirlemeyen toplum üzerinde tam kontrolü sağlamaktı
Kitap Polis okulunda kütüphane de denk geldi. Ve kitabın yazarının Polis akademisi başkanımız Sayın Yılmaz ÇOLAK'a ait olduğunu görünce daha da merak edip alıp okudum. Kitap kültür kimlik krizi gibi kavramların yakın tarihimiz içindeki yerine ve tarihe göre anlamlandırılması üzerine durmuş. Kitapta cumhuriyet sonra batı üzerine kurulan bir kültür ve bunun kendi zeminine karşı bir taraf alması ve kültürü devletin tekeline alınmasıydı. Ama yukarıdan inme bir modernleşme elbette sadece yukarı da kalacaktı zeminden başlamayan bir hareket zeminin yapısına da uygun olmayıp halk tarafından benimsenmeyecek ve halk devlet arasında bir duvarın oluşmasını devletin kemalist yapıya bürünmesini sağlayanların ve osmanlı-islam siyasal ve sosyal yapıların kamu dışına atılmasını hedeflemekteydi. Öyle de oldu mahalli ve kültürel kimlikler kamu içinde özelilikle 28 şubat döneminde saf dışı bırakılmış devlet yanı yukarı kısım kendi kültürel kimliği oluşturmuş ve onun şartlarına uyarak bu kamu içinde yer almayı amaçlamış ve İslami kesim bu kamu kurumların dışına atılmıştır. Bu gibi durumlarda ortaya irtica faaliyetler gibi gösterip halk ile devlet arası büyük oranda açılmış ve milletin kendi inançlar değerleri irtica ismiyle hor görülmüştür. Kitap yakın tarihin siyasi atmosferini de yansıtmaktadır ve gercekten bilinmesi gereken konuları ele almıştır. Tavsiye ederim