1973 İzmir doğumludur. Yüksek inşaat mühendisidir. ABD’de vedik astrolojisi, vastu vidya (kozmik mimari), ayur veda gibi konularda doktora çalışması yaptı. “Bay Mars’ın Rezil Günlüğü” yayımlanan ilk kitabıdır. Yakında “Doğunun Batısı Batının Doğusu Türkiye” adlı küreselleşmeyle alakalı kitap çıkaracaktır. Astroloji konusunda danışmanlık da veriyor (finansal danışmanlık ve yaşam koçluğu). Satranç ve film sever… Çeşitli TV programlarında astroloji ve genel konular üzerine tartışma programlarına da katıldı. Klasik müzik ve Türk Sanat Musikisi dinler. Transandantal meditasyon yapar.
Venüs'ün ışığıyla âşık olup, Mars'ın ışığıyla kavga ederiz. Ve gökyüzündeki tüm yıldızlar kendi kozmik musikilerini icra ederlerken; hayalleri, acıları, aşkları, umutları, kavgaları ve yaşama ilişkin olan ne varsa onları hayatımıza dâhil ederler.
Başlarda bir tedirginlik hakim gibiydi, sanki hangi cümle nereye oturacağını bilmez gibiydi ama yazar olmanın büyüsü de bu ya, ne yazdığını bile bilmeden dökülmeye başlar, kalemden sayfalara.
Kitap ilk sayfaları geçtiğinizde büyük bir tutku ile sizi peşinden sürüklemeye başlıyor sıkılmadan sonunu alacağınız, ne ara başladım ne ara bitti diyeceğiniz türden bir kurgu ve akıcılığa sahip.
Aynı zamanda özgün bir eser olmanın yanı sıra dili de sade ve şık tutulmuş.
Ama eleştirmeden geçemeyeceğim, kitabın sonun da olay örgüsünde kopukluk, kolaya kaçma denecek türden detaydan kaçılmış, birbirine bağlama konusunda zayıf kalınmış ve son olarak ise astroloji ile hiç ilgilenmeyen kişiler için biraz karışık gelebilir.
-Bu hatalara rağmen okumaya değer bir eserdi.
Ay ÇarpmasıYücel Ataç · İskenderiye Yayınları · 202018 okunma
Eserde baştan aşağı özellikle cinsel içerilikli argo tabirlerin (açıkcası çoğununda herkes tarafından kullanıldığını düşünüyorum) nasıl kullanıldığını, neye dayanarak ortaya çıktığını, anlamı itibariyle yanlış kullanılanlarınında olduğu okuyuculara aktaran sıradışı bir çalışma olmuş. Yazarın kullandığı yer yer mizahi anlatım, kitaptaki anlatılan konuların olumsuz sonuçlarını birnevi biraz daha yumuşatmış açıkcası.
Anadolu’da, Ay çarpmasına maruz kalan çocukları tedavi etmek için Yasin Suresi’nin 38., 39. ve 40. ayetleri çocukların kulağına okunurmuş ve bu ritüeli de gündüz vakti Güneş varken yaparlarmış.
(Yasin Suresi 38,39,40)
Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiridir. Ve Ay, kurumuş hurma salkımının dalı gibi dolunay şeklinden hilal haline dönünceye kadar ona menziller takdir ettik. Güneş’in Ay’a yetişmesi ve gecenin gündüzü geçmesi mümkün olamaz ve hepsi, kendi yörüngelerinde seyrederler.
"Hepimizin de bildiği üzere, bazı insanlar Ay’ın büyüdüğü evrelerde daha fazla huzursuz olurlar. Okyanusların dolunay zamanı seviyelerinde yükselmeler meydana gelir. Nasıl ki dünyanın üçte ikisi suyla kaplıysa, insan vücudunun da üçte ikisi sudan oluşur. Denizlerin bile seviyesini metrelerce yükselten Ay’ın, bedenimizin kimyasını etkilememesi imkânsızdır."
"Yazılmamış olanın yaşandığı görülmemiştir"
"Yer yüzünde olan her şey gökyüzünün bir yansımasıdır"
"Tesadüfe sadece gerizekâlılar inanır"
Yazarın Psikoastroloji romanını zevk alarak okudum umarım sizlerde beğenirsiniz. Allah kitaptan ayırmasın....
Ay ÇarpmasıYücel Ataç · İskenderiye Yayınları · 202018 okunma