Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yurdaer Erkoca

Yurdaer ErkocaYitik Zaman Satıcısı yazarı
Yazar
8.4/10
9 Kişi
19
Okunma
2
Beğeni
713
Görüntülenme

Hakkında

Gazeteci, yazar (D. 26 Haziran 1962, İstanbul - Ö. 7 Ekim 2016, İstanbul). Erenköy İlkokulu, Göztepe Ortaokulu, Şah Rıza Pehlevi Lisesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü mezunu. Yüksek lisans ve doktorasını aynı bölümde yaptı. Yurdaer Erkoca, 1988 yılında başladığı Hürriyet Gazetesi Kültür Servisi’ndeki aktif gazetecilik serüvenini 2002 yılında Milliyet Gazetesi Dış Haberler servisinde sonlandırdı. Bir dönem Sosyalist Emek dergisi editörlüğü yaptı. Erkoca, son olarak gazeteci arkadaşlarıyla birlikte kurduğu İletişim Danışmanlığı şirketinde çalışıyordu. Son yıllarında uzun süredir kanser hastalığı tedavisi gören gazeteci yazar Yurdaer Erkoca 7 Ekim 2016 günü İstanbul'da yaşamını yitirdi. Vefatından bir süre önce 15 Temmuz 2016 FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınmıştı. Randevu adlı öyküsüyle 1990 Yunus Nadi Armağanı Yayımlanmamış Öykü Ödülünü aldı. Yitik Zaman Satıcısı (1992) adlı bir öykü kitabı vardır.
Unvan:
Gazeteci Yazar
Doğum:
İstanbul, 26 Haziran 1962
Ölüm:
İstanbul, 7 Ekim 2016

Okurlar

2 okur beğendi.
19 okur okudu.
10 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Keşfimiz, düşünmenin, insanın büyük bir ciddiyetle ele alması gereken bir uğraş olduğuydu. Ayrı bir zamanı ve mekanı olmalıydı bu işin. Çeşitli işlerin arasına sıkıştırılmamalı, gündelik sorunların ve duyarlılıkların girdabında boğulmamalı, irademizin dışında dört nala koşturan o gem vurulamayan hayat denen kısrağın sırtına bindirilmemeliydi.
Bir şeye karşı olmakla o şeye karşı mücadele etmek arasında fark vardır.
Reklam
Alışkanlıklarımızla sınırlı olan düşünme ufkumuz düşünerek değil, ancak başka türlü yaşamaya başlayarak genişleyebilirdi. Eğer insanların düşünme bürolarının da olduğu, zamanlarının bir kısmını o bürolarda geçirdiği, düşünmeye gideceğim dediği bir dünyaya doğmuş olsaydık dünyamızın hali başka türlü olurdu. Düşünme bürolarıyla dolu dünya, insanlık tarihimizde bir başka çağı başlayacaktı: Düşünme Çağı. İnsanların düşünme vakti gelmişti. Düşünme kişisel bir eylemdi ve kurumları da kişisel olmalıydı. İnşaatın giysileri, evleri, arabaları nasıl kişiliklerinin yansımasıysa düşünme büroları da düşünme tarzlarının bir yansıması olacaktı.
Başkaları için yaptığın açıklamalar, sonunda hep en iyi seni açıkladı. Bu ülkede bizim savunmaya çalıştığımız entelektüel değerlerin duygusal bir bedeli var: Sürekli korku ve tedirginlikle yaşamak. Insanlarsa tercihlerini entelektüel ilkelerine göre değil duygusal dünyalarını yönelişine göre yaparlar. Duygu dünyamızın bütün hareketi ise korku ve tedirginlikten kaçma üzerine kuruludur. Korkmadığımızi ne kadar çok haykırıyorsak ortada o kadar çok korku var demektir.
Öykülerin düş ürünü olması gerektiğini savundum hep. Yaşanmış olayları biraz çarpıtarak, isim, yer zaman degiştirerek edebiyat tozuna batırıp, öykü, roman olarak sunmayı edebiyatçının yurduna, kurgu ülkesine bir ihanet olarak gördüm.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
146 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Yazarın yayımlanmış tek ve son kitabı. Randevu adlı öyküsü ile Yunus Nadi Ödülü almış, içinde beş adet öykü bulunan küçük bir kitap. Anlatım yalın, akıcı. Yaşanmışlıklar, içe dönüşler, sorgulayışlar...
Yitik Zaman Satıcısı
Yitik Zaman SatıcısıYurdaer Erkoca · Telos Yayıncılık · 201819 okunma