Hidrolik enerjisinin %30'unu, jeotermal enerjinin %30'unu, rüzgar ve güneş enerjisinin sadece %0,001'ini kullanabiliyor ve buna bağlı olarak hidrojen enerjisinden hiç faydalanmıyordu. Eğer ülke tüm bu kendi kaynaklarından faydalanıyor olsaydı ve artık alternatif kalmasaydı o zaman belki nükleeri konuşmak mümkün olurdu.
Almanlar Türkleri kandıramamışlardı. Çünkü Türk ordusunun başında Enver Paşa yoktu. Almanlara peşkeş çekmek için ordumuzun yarısını yok eden eski maceraperestler yoktu. Savaşın ne demek olduğunu iyi bilen akıllı ve tecrübeli devlet adamları ve siyasetçiler vardı. Bugün bile böyle idareci, siyasetçi ve komutanları Türk milleti arıyor.
Alman istihbaratının raporlarına bakıldığında Almanların Türkiye'ye planı yapmışlardı. Ama bunun sınırsal olarak ancak 500 bin kişilik bir birlikle yapılabileceğinin tespitinden sonra Hitler Almanyası bu saldırıdan vazgeçmişti.
Düşünün Almanya veyahut İngiltere'de hiç Türkiye'de olan olaylar oluyor mu? Olsa da hemen ortadan kaldırılıyor...ama Türkiye veya başka Ortadoğu devletlerindeki gibi olmuyor.
Alman Gizli Servisi BND ve Anayasayı Koruma Teşkilatı BFV 1977 yılından itibaren, yani Apocuların Almanya'da faaliyetlerini başlattığı yıllardan itibaren İsviçre'deki paravan şirketlerinden, hem de BFV'nin örtülü ödeneklerinden yüklü miktarda para yardımları ve dernekler kanunu kılıfına uydurarak kendilerine çeşitli yardımlar bulmuşlardır.
Japonya’nın Özdemir Sabancı ile ortak, Türkiye’de büyük bir otomotiv üretim yeri kurması, Alman ve Fransız otomotiv üreticilerinin işini baltalayacaktı.
Özdemir Sabancı öldürüldü...
Türkiye'deki Alman vakıflarında görev alan BND ajanları genellikle arkeolog, dilbilimcisi, Türkolog, ekonomist, sosyolog, etnolog veya kilise papazı olarak faaliyet göstermektedir.
Merhum Hablemitoğlu, Alman devletinin siyasi ve ekonomik çıkarlarının Türkiye ile bağdaşmadığını, güçlü olduğu tüm konularda siyaseten Türkiye ile çatıştığını her defasında vurguluyordu.
Sayın Hablemitoğlu'nun kaleme aldığı son araştırmalarından biri de "Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası" idi. Amacı Türk kamuoyunun dikkatini Alman vakıfları üzerine çekmekti. İnancına göre bu vakıfların faaliyetlerinde Türkiye ve Türk halkının üzerine büyük bir oyun oynanıyordu.
BFV Balkanlar'da ve Türkiye'de yıkıcı faaliyetler sürdüren birçok terör yanlısı grubun illegal faaliyetlerine sırf Almanya'nın iç güvenliğini güvence altında tutabilmek için göz yummuştur.