Akşam bastırıyordu üstüme, üstüme. O, yalnız insanları daha da yalnızlaştıran, hastaları daha da hasta eden, ölümü kolayca anımsatan akşam. Karanlık. Yokluk. Belki sonsuzluk, belki hiçlik. Kimsenin alışamadığı akşamlardan biri daha. Yalnızken unutulamayan, hatırlanınca da avutulması mümkün olmyan çaresizliklerin saatleri.