İnsanın insandaki gerçek değerini, ondan "vazgeçme eşiği" ifşa ediyor. Hiç şaşmaz.
O vazgeçiş eşiği neyse, ne kadarsa birinin gözündeki hakiki değeriniz orada saklı. Kalan her şey süslü cümleler, münasip kılıflar, kendini aklayan serzenişlerden ibaret.
"Birine ev olmak" muhteşem bir his. Ve iç'inin evini bulmak... Hepimizin ilk evi annemizin rahmiydi. Çünkü ev, insanın içini sığdırabildiği yerdir.
İnsan, kendine ev olan insandan o yüzden ayrılamaz. Anne rahmi gibi... Kopsa bile ömrünce o evi özler. Ve o evden kopan; nerede olursa olsun kendini hep evsiz, yersiz, yurtsuz hisseder.