Uzun uzun susmuşum, sustukça uzun uzun biriktirmişim içimin hazinesini. Hem de hiç farkında olmadan, çöpe atar gibi gereksiz bularak, hiç olmamış gibi yok sayarak, bilmeden dağ dağ yığın biriktirmişim. Nasıl da kalabalık olmuş içim...
Daha birkaç saat önce karşılaşmamışız gibi, selam vermeden yan yana geçip gittiler önümden. Vefasızların dünyası anasını satayım, diye arkalarından bakakaldım...
Sen bilmezsin... Ruh hiç yaşlanmaz kızım, bedenin iki büklüm olsa bile,elin kolun titrese, ayakta duramaz olsan bile ruh hep gençtir. Aynı deli ırmaklar akar içinde ,aynı yangınlar tutuşur, aynı depremler olur ,güller açar ,bülbüller öter.
Ardında bir fotoğraf gibi dondurup bıraktığım geçmiş, önümde şekillenmemiş bir hamur gibi bekleyen gelecek ve boş bir kağıt gibi uzayan yollardan hangisi benim yolum...