Yazarken
Düşünüyor insan yazarken- gerçekten bunları benden başka okuyacak kimse var mı diye. Yani laedri olarak gönderebilirim tabii ki her daim dünyaya, ama benim altımda benimle alay etmeden okuyacak, benim yazdığımı bilecek... İşte burada duraksıyor insan. Etrafta başkaları da varken yazmak çok garip değil mi? Sanat sanat içinse yazmak da benim için
Bazı şeylerin rahatlatması lazım insanı normalde, yazmak mesela. Yazan bir insan şikayet etmemeli şundan bundan. En güzel terapilerden biri nasıl olsa yazmak değil mi? Değil diyeceğimi tahmin edenler vardır elbette, uzun zamandır okuyanlar arasında. İnsanın başı çatladığında, votkalı bir şeylerle hayatını idame ettirdiğinde ve yazacak bir şeyi
Reklam
Tahammül Kalmadı.
Bakın, burası kitap okuyanların olduğu bir topluluk. Okuyan insanların başkalarının görüşüne saygılı olması gerekirken, kendinden olmayanı cahil gören, kendisi gibi düşünmeyeni saygısızca eleştiren, üslubuna dikkat etmeyen işi hakaret boyutuna taşıyan insanların olduğu bir uygulama olmaya başladı. Kitaplardan, edebiyattan konuşmak yerine toplumu ayrıştıran konularda tartışmalar başlatmak, insanların inançlarıyla dalga geçmenin maksadı ne olabilir gerçekten anlamıyorum. Farklı düşünüyor olabilirsiniz herkes aynı düşünmek zorunda değil fakat saygılı olmazsanız saygı göremezsiniz. Şimdi bunları yazdım ama edebiyatçılarimız bile bu ayrımı yapıyor kendi halkına aptal yakıştırmasını yapan halktan kopuk yazarları okuyan insanlardan birşey beklemek te bizim aptallığımız olsa gerek. İnsan önce kendini bilmeli, iletişime muhabbete açık olmalı, okuyan insan öğrenmeye açık olmalı ve en önemlisi mütevazi olmalı, kıymet bilmeli insanlara kıymet vermelidir. Bu satırları yazarken Yunus Emre'nin şu dizesiyle başlayan şiiri geliyor aklıma: İlim ilim bilmektir İlim kendin bilmektir Sen kendini bilmezsin Ya nice okumaktır Sürç-i lisan ettiysek affola, sadece uygulamayı amacı dışında kullanan hakaret ve küfür eden insanlar beni de tahammülsüzleştirdi...
Türkiye'de Kadın Olmak I Kadın Cinayetleri I Başak Cengiz
Video yayında; youtu.be/WDBSuE1e0e8 Dostlar selamlar öncelikle nasılsınız umarım iyisinizdir. Normalde bugün ben farklı bir video yapmayı planlıyordum. George Orwell'ın 1984 romanını yorumlamayı düşünüyordum. Ancak ülkemizde o kadar olay oluyor ki hangi birini takip edeceğimizi şaşırıyoruz sadece bu hafta doların 10 TL olmasını görmekle
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
Yazmaktan Vazgeçme
Kadınların yazmasının normal (hatta sıradan) sayıldığı bir evde büyüdüm. Annem şairdi. Ama “sadece şair” değildi, yaptığı bir sürü şeyden biriydi şiir yazmak. Daha doğrusu, ben büyürken öyle sanıyordum. Eğer yazmaktan hiçbir zaman korkmadımsa, bu şuursuzluğun payı vardır diye düşünüyorum. İlk yazım, ona yazı denir mi bilmiyorum ama, bir okur
Reklam
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.