M.

M.
@yazdankalmabirgun
๑ okumaya çalışıyor ๑
112 syf.
·
Puan vermedi
Küçük Prens'i ilk defa 6. Sınıftayken kitap sınavı olacağımız için mecburen okumuştum. Ve bana çok ağır geldiğini düşünmüştüm. Tabi ki de bunu düşünmemde toplumun düşüncesi de çok etkiliydi. Çünkü sınıftaki herkes aynı şeyi söylüyordu. Ve bu yüzden Küçük Prens benim gözümde her zaman gereksiz bir kitap olmuştu. Ta ki 4 yıl öncesine kadar. Küçük Prens'i çok seven bir kuzenim, bana Küçük Prens'in her sene okunması gerektiğini düşündüğünü söyledi. İlk başta saçma gelmişti. Ama 4 yıldır her sene 1 Ocak'ta tekrardan okuyorum Küçük Prens'i. Bugün 1 Ocak değil. Ama yine de bir değişiklik yapıp okumak istedim. Küçük Prens'i şu an daha iyi anlayabiliyorum, Küçük Prens'in gülüne olan aşkını daha iyi anlayabiliyorum, yetişkinlerin hayatı nasıl daha zor hale getirdiklerini bile (ne yazık ki) anlıyor gibiyim. Kitabı ilk okuduğumda eleştirdiğim çoğu şeyi şu an yapıyorum. Bunu fark etmek ve kabullenmek gerçekten çok zor oldu. Küçük Prens sayesinde fark ettim. Bu mükemmel eserin yazarı Antoine de Saint-exupéry vesile oldu. Ve Küçük Prens, o kadar mükemmel bir eser ki. Küçük Prens çok olgun ve gerçekçi bir karakter bence. Yetişkinler hakkında fazlasıyla doğru düşünüyor. Yetişkinler zorlar. Yetişkinler dünyayı daha da zorlaştırıyorlar, ve ben büyüdükçe bu zorluğun bir parçası oluyorum. Hepimiz gün geçtikçe yetişkinleşiyoruz. Hayatın en zor yanlarından biri de bu olsa gerek.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015237,3bin okunma
Reklam
56 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı orijinal dilinden okuduğum için kısaltılmış versiyonunu okumuştum ben. İçerisinde 6 hikaye değil 2 hikaye vardı. Kitaba adını veren ilk hikaye "İnsan Ne İle Yaşar" çok enfes bir hikaye bence. Hikaye'de Simon'un yolda çıplak bir adam görüp, vicdanına yenildiği için evine götürmesiyle başlıyor. Kitabın devamında olan
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy · Karbon Kitaplar · 2019194bin okunma
·
Puan vermedi
Toprak Ana kitabı tam olarak, savaşın insanlardan ve insanlıktan çaldığı şeyleri gözlerimizin önüne seriyor. Kitabı okurken, dert ettiğim şeylerin savaştaki insanların dertlerinin yanında ufacık bir nohut tanesi kadar kaldığını fark ettim. Bu benim için büyük bir aydınlanma oldu. Aynı zamanda kitabı okurken her ne kadar empati kurmaya çalışsam dahi, empati yapmaya tam olarak cesaret edemedim. Çünkü savaşın zorluklarını iliklerime kadar hissettim. Tolganay’ın eşini ve 3 oğlunu da her şeyin farkında olarak savaşa göndermek zorunda kalması, içinde bulunduğu durum gereği çektiği zorlukları ve büründüğü duyguları, okurken resmen ben yaşamış kadar oldum. Bu konuda kitabın Tolganay’ın yani bir annenin ağzından anlatılmış olması da çok büyük bir etken olsa gerek. Bence kitap 2. Dünya Savaş’ının cephe dışında, savaşın görünmez kahramanı olan köy halkının hayata tutunmak için verdiği mücadeleyi, hayat dolu savaşı çok güzel bir şekilde aktarmış. Bunları aktarırken bizleri sadece hüzüne boğmayıp kitapta aynı zamanda çok güzel bir aşk hikayesi işlemiş Aytmatov. Benim için Toprak Ana kitabı Aytmatov’un tıpkı öbür eserleri gibi çok etkileyici ve etkili olmasının yanı sıra yeri geldiğinde güldüren yeri geldiğinde ise ağlatan harika ötesi bir kitap. Türk kadınının, duygularını Tolganay üzerinden müthiş bir şekilde anlatması da Aytmatov’un ne kadar değerli bir yazar olduğunun göstergesi olsa gerek. Bu değerli eseri için sayın Cengiz Aytmatov’u saygı ve hürmetle anıyorum..
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202262,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
10/10 puan verdi
(Spoiler var)
Uzun saman sonra tekrardan Cengiz Aytmatov okuyunca şunu fark ettim ki Aytmatov okumayı gerçekten özlemişim. Ve özellikle Cengiz Han’a Küsen Bulut eseri benim kalbimde çok farklı bir yer bıraktı. Bunun nedenlerinden biri, daha önce okuduğum Gün Olur Asra Bedel kitabındaki Abutalip karakterinin bu kitapta da bulunmasıydı. Fakat bu kitabı bı kadar sevmemin ve bende bu kadar etki yaratmasının asıl sebebi kitabın sonunda ki acı verici intihar. O son sahneyi okuduğumda, o kadar etkilenmiştim ki neredeyse ağlayacaktım. Bu da Aytmatov’un etkileyici üslubundan dolayı olsa gerek.  Kitap’ta Abutalip’in boş yere işkenceler çekmesi, bir yerde de bence hak ve batıl savaşını simgeliyordu. Abutalip çok kötü bir durumda işkenceler çekiyordu, hapsedilmişti oysa ki yaptığı tek şey vatanını savunmaktı. Doğruyu söylerse çok uzun yıllar hapis yatacaktı hiç haketmediği halde. En iyi haliyle (cezasının hafiflemesi durumunda) yalan söylemesi gerekecek ve hem yanlış bir şey yapmış olacak hem de tüm bunlara rağmen en az 4 yıl hapis yatacaktı. Ne kadar da zor bir durum değil mi? Kitabın bu kadar etkileyici olmasının en büyük nedeninin bu olduğunu düşünüyorum. Abutalip’in çektiği bu acılar. Çünkü biz okurlar okurken istemsiz bir şekilde empati duygusuna kapılıyoruz ve bu empati duygusu kitapta verilmek istenen duyguyu çok yoğun bir şekilde yaşamamıza sebep oluyor. Özetlemek gerekirse kitap çok etkileyici ve benim gözümde mükemmel bir kitaptı. Kısa bir sürede okunup bitirebilecek bir başucu kitabı. Bu değerli eseri için sayın Cengiz Aytmatov’u saygıyla ve hürmetle anıyorum..
Cengiz Han'a Küsen Bulut
Cengiz Han'a Küsen BulutCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202315,9bin okunma