Kültürümüzde; edebiyat, tarih, sosyoloji gibi diğer alanlar için de önemli birer vesika teşkil eden ve birinci elden kaynak olarak kullanılan yapılardan biri de mezar taşlarıdır. Kültürümüzde mezar taşlarının üzerine, ölümü, insanların faniliğini ve bâkî olanın Allah olduğunu belirten ibareler, şiirler, dualar ve darbı meseller yazılması gelenek olmuştur. Taşın üst kısmına bazen besmele de yazılmakla birlikte daha çok ‘hû, hüve’l bâkî’ gibi yalnız Allah’ın ebedi, her zaman diri ve yaratıcı olduğuna işaret eden ibareler işlenmiştir. Bu ibareler insana bir yandan Allah’ın üstün kudretini hatırlatırken, öte yandan kulun faniliğini ve ölüm karşısındaki aczini dile getirmektedir. Anadolu’da Türklerin yaptığı mezar taşları, kitabeleri, yazı stilleri, motifleri ve boyutları ile birer sanat eseri mesabesinde kabul edilmektedir. Daha sonraki dönemlerde bu sanat anlayışı Selçuklulardan Beylikler aracılığıyla Osmanlılara geçmiştir.