İSTİKLÂL MARŞINI ANLAMA VE ANLATMA ETKİNLİĞİ SONUÇ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun.
Kendisi, 10 Kasım 1938 sabahı saat 09.05’te çok sevdiği vatanının bayrağının dibinde hayata gözlerini yuman kahraman bir vatan sevdalısıydı. Daha küçük yaşta yaşadığı türlü zorluklara rağmen eğitime önem vermiş, kitaplara ilgi duymuş ve bir insanın kendisini ancak ve ancak okuyarak geliştireceğini benimsemişti. Hayatı zorlu geçen ve kolay olmayan
Tengri Biz Menen!
Öncelikle Tengri inancı Türklerin, henüz İslamı bırak, İslamın babası olan Yahudi inancı bile tam olarak oluşmamışken var olan bir inançtır. Antik Türkler, herşeyi kapsayan en yüksek boyuttaki Tengri'nin varlığına inanmaktalardı. Ancak bu Tengri, İslâmiyet'teki Allah'ın aksine insanların ve evrenin diğer varlıklarının yaşam
10 Mart 2018
“…Bırak bu kitap çarpsın okuyanını. Sarsılsın ve kendilerine uzun zaman gelemesinler. Okuyanlar, “Dayanamıyorum okumaya, şüpheci biri oldum çıktım, bu nasıl iş anlamadım!” diyor. Her yerlerine şüphe bulaşsın bırak! Uykuları kaçsın, rahatsız olsun, yaşantılarından keyif alamasınlar bir süre…” diyor. “Kardeşini Doğurmak” kitabının
ROMANTİK AFORİZMA KASAN ALİ ŞERİATİ ve...
- "Romantik aforizma kasacağım diye, Allah Teâlâ'ya kusur isnâd eden Ali Şeriati adlı sapkın şahsın "borçlu ve mecbur bir ilah tasavvuru"nu, "naiflik, ince ruhluluk" olarak gören/gösteren, yarım akıllı, kuşbeyinli romantik İslâmcı(!)lar..
Hep diyoruz;
Bu tür modern sapkınlıkların temelinde hep "arızalı bir İlâh
Sahabeden Abdullah b. Ömer (R.A.) anlatıyor: Bir gün Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz bize yöneldi, akabinde şöyle buyurdular:
“Ey muhacirler cemaati! Beş şey vardır ki, onlarla imtihan olunacağınız zaman artık cemiyette hiçbir hayır kalmamıştır.
Ben, sizlerin o şeyler dönemine erişmenizden ALLAH Teâlâ’ya sığınırım. Bu beş şey şunlardır:
1-
çok kıymetli bir bilgiselidir. ona hayranlığınızı gururla tazeleyecektir.
Atatürk'ün ölümü üzerine yurt dışından gelen mektuplar:
1- Kadın hakları savunucusu Bayard Simmons'dan mektup, 11.11.1938
Kadınlara oy hakkı kampanyasını savunmuş olduğum için kendi memleketimde hapse girmiş ilk İngiliz olarak, Türkiye Cumhurbaşkanının ölümü üzerine derin üzüntülerimi sunabilir miyim? O'nun kendi ülkesinde
Yeni bir yıla Müslüman kalarak girelim mi?..
Bu gece herkesin malumu olduğu üzere
yılbaşı - yeni bir yılın ilk adımı.Hayırlara vesile olsun inşaallah.Dünyanın bir bölümü için ise inanç gereği önceki günlerde kutlanmış bir bayram olan Noel. Biz dünyanın bu bölümünde yer alıyor muyuz? Bunu iyi bir şekilde anlamak önemli .Günler öncesinden piyango biletleri alındı ,tombalalar çekildi,
İstiklal Marşı ve Akif'e dair birkaç kelamım
Büyük Millet Meclisinin 12 Mart 1921 günkü toplantısında Türk devletinin millî marşı "İstiklal Marşı" olmuştur.
Mehmet Akif şanlı bir direniş ile, hasta bir adamın sinesinden çıkan genç bir milletin mücadelesi ile birleşip satırlarından kan damlayan şiiri millete bedelsiz verip hediye ederken Türk milletin hafızasındaki yerini ilelebet muhafaza etmiş oldu. Yazık ki o büyük şairin peşine hafiye taktık, gözetledik, kendi milletinden tecrit ettik ve vefat ettiği gün tabutuna sarılacak bayrak bile sonradan bulunarak üzerine serildi. Bayrak için yaşamış bir insanı az kalsın rahmeti rahmana bayraksız uğurlayacak kadar öz değerlerini yitirmiş bu milletin üniversiteli genç evlatları olmasa belki cenazesi de ortada kalacaktı. Büyük Akif seni unutmayacağız!
Sen;
Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince,
Günler şu heyulayı da er geç silecektir,
Rahmetle anılmak ebediyet budur amma,
Sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir
demiştin.
Biz seni İstiklal Marşından, Süleymaniye Kürsünden, Asım'dan bilip ve severiz ve seni arz durdukça rahmetle anacağız.
Allah'ın rahmeti seninle, ruhun şad mekanın cennet olsun...
"Yazık o millete ki sesini sadece cenaze törenlerinde yükseltir, sadece yıkıntılar arasında kibirlenir ve sadece boynu kılıçla kütük arasındayken başkaldırır."
Halil Cibran 
Ermişin Bahçesi