Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sınıftaki Atsız: Öğrencileri, Atsız'ın iyi bir hoca olduğunu, derste açıkça propaganda yapmadığını söylüyorlar. 1950-51 ders yılında Haydarpaşa Lisesi'nde talebesi olan Altan Deliorman şöyle diyor: "Devrenin yarısından çoğunu ders vermekle geçirirdi. Anlatır, öğretirdi. Çok da iyi öğretirdi... Yazılı notlarını açıkça okurdu. Kimin
Sınıftaki Atsız Öğrencileri, Atsız'ın iyi bir hoca olduğunu, derste açıkça propaganda yapmadığını söylüyorlar. 1950-51 ders yılında Haydarpaşa Lisesi'nde talebesi olan Altan Deliorman şöyle diyor: "Devrenin yarısından çoğunu ders vermekle geçirirdi. Anlatır, öğretirdi. Çok da iyi öğretirdi... Yazılı notlarını açıkça okurdu. Kimin
Reklam
TARİHÖNCESİ
İnsan varoluşunun yazılı kaynakların henüz bulunmadığı dönemine tarihöncesi denir. Rakamlarla ifade edecek olursak, bu dönem aşağı yukarı MÖ 300.000'den 4. binyılın sonuna kadar uzanıyor. Daha dar anlamda insanlık tarihi Orta ve Geç Paleolitik Çağda Neandertal insanıyla başladı. Güney Fransa ve Kuzey İspanya'daki ünlü mağara
Sayfa 15 - Alfa YayınlarıKitabı okuyor
608 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Harikaydı.
Kitabın ilk başları, dürüst olmak gerekirse, bana göre sıkıcıydı. İnsanları şöyle yapıyoruz, böyle yapıyoruz canımızı mı sıktılar? İnsanların kullandığı suya ver 100 lira zam; çizdiğimiz sınırdan bir gıdım öteye mi gittiler, elektrik'e 200 lira zam ekle filan; yok kafa koparmalar, yok katletmeler, vampirler kurbanın kanını içer, sonra kurtlar
Kanla Yazılı
Kanla YazılıAnne Bishop · Martı Yayınları · 202234 okunma
Bilginler tarafından [örneğin E. Laroche, Le Pantheon de Yazılıkaya (Yazılı-kaya Panteonu)] resimlerden, hiyeroglif sembollerden ve bir o kadar da kısmen okunabilen metinlerden ve kayalara kazınmış tanrı isimlerinden yararlanarak bu resmî geçitteki ilâhların adlarını, unvanlarını ve rollerini belirlemek için çok çaba sarf edilmiştir. Ama Hitit panteonunun da, Olimpos'taki gibi on ikiler tarafından yönetildiği açıktır, ikincil dereceli tanrılar on ikilik gruplar hâlinde düzenlenmiş ve Dünya'daki Büyük Tanrı’lar on iki gök cismiyle ilişkilendirilmiştir
Kitap okumayan,bilgi ilim peşinde koşmayan milletler kandırılır. Alemlerin rabbi olan yaratıcısının, doğru yolu bulması için yarattığı sistemin tüm sırlarının ve dahi kendi vücudunun sırlarının yazılı olduğu kendisine gönderilen kitabı dahi okumayan bir insanın, birinin söylediği fikirleri "Öyleymiş,böyleymiş"diyerek ömür geçiren bir insanın kandırılması gayet doğaldır. Doğal olmayan husus, yaratıcı tarafından gönderilen kitabı okumadığı halde kendisine Müslüman demesidir.
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
"Bir 30 Ağustos Zafer Bayramı gecesi, sofrada Şükrü Kaya'nın, Paşam, Kurtuluş Savaşı'nda Başkomutan sıfatıyla savaşlarda verdiğiniz emirler bir yerde toplanmış mıdır? sorusu üzerine Atatürk, Bir gün Kurtuluş Savaşı'nın, Milli Mücadele'nin askeri tarihini yazacaklar, belki de benim Başkomutan sıfatıyla bir yazılı ve imzalı emrime rastlamayacaklardır. Savaş arkadaşlarım buradadır, hep bilirler, ben savaşta her zaman o cepheden bu cepheye gider, yapılması gereken hareketleri komutanlara dikte eder, onlara not ettirir ve kendilerini de inandırdıktan sonra 'Şimdi ordu birliklerimize hemen bu hareketlerin yapılmasını kendi imzanızla duyurunuz' derdim."
İran, yalnızca sosyal adalet konuları açısından değil, pratik fıkıh/hukuk konuları açısından bile tutarlı bir sistem kuramamıştır. Bir örnek verelim: Çok eşlilik İran'da ancak ilk eşin yazılı izniyle yasaldır. Fakat bu izni almadan birden fazla kadınla evlenen erkekler de vardır. Bu durumdaki ikinci eşler mahkemelerden hak talep ettiklerinde mahkemeler evliliği tanısalar kanunu boşa düşürmüş, evliliği tanımasalar da devletin dayanağı olduğu belirtilen şeriatı çiğnemiş oluyorlar. İran, hukukun pek çok alanında bu gibi ikilemlerle karşı karşıyadır. Bunun nedeni, hür ve taze bir fıkıh nazariyesini geliştirememiş olmaları, siyasi söylem odaklı 'velayet-i fakih” modelini uygulamaya çalışmalarıdır. Böylesi bir fıkıh çözüm kadar, belki çözümden de fazla sorun üretebilmektedir.
Sayfa 107Kitabı okudu
Duvardaki Sarı Leke Michele, duvardaki sarı lekeyi seyrediyordu. Michele duvardaki sarı lekeyi seyrederken dişçiyle randevu saati gelip geçti, liseden sınıf arkadaşları lise günlerini yad etmek için buluşup ayrıldılar, sinemalarda Michele'in en sevdiği yönetmenin yeni filmi oynadı. Michele'in en sevdiği yönetmenin filmini seyreden
Sayfa 192Kitabı okudu
80 syf.
7/10 puan verdi
Üretken bir yazar olduğunu söyleyemiyoruz. Elinizdeki ilk kitabı ile Sait Faik Hikaye Armağanı’na layık görülmüş. Devamında Yazılı Kaya. Fazlaca bilinip okunduğunu da söyleyemiyoruz. • Çeşitli jüri üyelikleri, bazı edebi derlemeler ve Feyza Perinçek’le birlikte kaleme aldıkları Cemal Süreya biyografisi. • Şiirsel denilmiş doğrudur. Aile ve birey çokça kaleme alınmış doğrudur. Ama ben kaybolamadım hikayelerinde.
Geyikler, Annem ve Almanya
Geyikler, Annem ve AlmanyaNursel Duruel · Yapı Kredi Yayınları · 2019282 okunma
Reklam
"Her gecenin sonu Ahmet Kaya'ya çıkar, bu yazılı olmayan bir kuraldır." Jean-Paul Sartre
305 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.