Veli GEÇGEL

Veli GEÇGEL
@yazilimcidoktor
GAÜN Med
Cizre, 16 Ekim
11 okur puanı
Haziran 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
"Düzenli bir kafa için ölüm de büyük bir serüvenden başka birşey değildir."
Sayfa 266Kitabı okudu
Reklam
Kaderimden utanacak değildim. Çünkü kader dediğim şey beni anlamıyor. Ama hepsinin birbirine bağlı olduğunu bilen biri kibirlenmez. Bu yüzden utanmıyorum. O ise beni anlamıyor. Her kim ki, içindeki insanı anlarsa, bütün insanları anlamış demektir.
Herkes sadece nefes almaya ihtiyaç duyar aynı zamanda başkalarının yanında kalmasına da ihtiyaç duyar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Artık ne istediğimi biliyordum. İnsanlardan, her şeyden sıyrılıp kendi karanlık dünyama çekilmek için gözlerimi kapattım.
"Ben bu dünyaya, sizlere ait değilim. Şimdilerde farklı derinlikte dünyada, bambaşka bir boyuttayım."
Reklam
Tutkuyu aşkta bulamayınca ben de sanatsal aktivitelerde aramaya başladım. Belki de sanat eserlerine hayranlığımla; kendiliğinden abartılarla, gösterişli eserlerle, içimdeki eksikliği gizlemeye çalışıyordum. Alıştığım hayatı değiştirmeden günleri, haftaları, ayları yavaş yavaş dolduruyordum.
İçimdeki "ben" i düşünüyordum. Hissettiklerimi tarif edemiyordum. İçimdeki "ben" in, bana sorduğu sorulara cevap bulamıyordum. İnsanlar beni terk ediyordu. Arkadaşlarımı kaybediyordum. İlişkilerimde başarılı olamıyordum. Kadınlar, hayatıma girdikten kısa süre sonra pencereden aşağı süzülen yağmur damlaları gibi aniden kaçıp gidiyordu.
İlk gençlik yıllarından beri ürkekliğin verdiği karanlık duygular ve yalnızlık ona bir şey öğretmişti. Ona eşyayı, soğuk ve cansız gibi değil, kulak verilirse sırlarını açan sevecen dostlar olarak bakmayı öğretmişti. Kitaplar, resimler, manzaralar ve besteler onunla dillenirdi.
Sayfa 64
Biliyorum ki kadınlar, içlerindeki kendini verme arzusu ne kadar yakıcı olursa olsun bir şey yapıyorlar. Bu hazır olma halini inkar edip ürkmüş gibi yapmak ya da dokunaklı yakarışlar, yalanlar, yeminler ve vaatler aracılığıyla yatıştırılması gereken öfkeyi oynamaya meyillidirler.
Sayfa 34
İnsanların arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur.
Sayfa 25
Reklam
Daracık bir yere sıkışan insanlar, kapının dışındaki her şeye karşı meraklıdır.
Sayfa 12
Bir ceset, artık hiçbir şey istemez. Sevilmeyi, kendine acınmasını ya da teselli edilmeyi arzulamaz.
Sayfa 10
Kımıldamaya cesaret edemiyorum. Çünkü mumlar titrediğinde oğlumun yüzünün ve kapalı ağzının üzerinden hızla gölgeler geçip gidiyor. Sanki yüz hatları kıpırdıyor. Öyle anlarda, onun ölmediğini düşünebiliyorum. Tekrar uyanıp aydınlık sesiyle bana sevimli, çocukça şeyler söyleyebileceği zannına kapılıyorum. Ama o öldü biliyorum. Bir kez daha umutlanmamak, bir kez daha hayal kırıklığı yaşamamak için dönüp ona bakmak istemiyorum.
Sayfa 8
Her zaman kibirli halde ruh, fikir, duygu, diye adlandırdığımız, ızdırap dediğimiz şeylerin, aslında ne kadar da zayıf, zavallı, acı veren şeyler olduğunu korkuyla hissediyorum. Çünkü bunlar, en üst düzeyde bile olsa, acı çeken, kıvranan insan bedenini tamamen kırıp parçalamıyor. Çünkü böyle anlarda dahi insan üzerine yıldırım düşen ağaç gibi yere yığılmak yerine, damarlarındaki kan akmaya devam ediyor. Bu acı, yalnız bir an, tek dakika vücudumu sarmıştı. Nefes alamamış, tıkanmış ve ölümün soluğunu hissetmiş halde banka devrilmiştim. Fakat biraz önce söylediğim gibi, bütün acılar korkaktır. Kendisinden daha güçlü olan yaşama isteği karşısında geri çekilir. Çünkü bedenimizin her hücresinde yerleşmiş yaşama isteği, ruhumuzdaki ölüm tutkusundan çok daha güçlüdür. Duyguların böyle parçalanması, benim için de izah edilemez bir şeydi.
Kalbime adeta sert bir şeyle darbe almış gibiydim. Bir şey bana ölesiye acı vermişti. Ama ne olduğunu bilmiyordum. Ya da bilmek istemiyordum. Himayeme aldığım gencin, dokunaklı, saygı dolu tavrında beni acıyla yaralayan şey neydi? Oysa şimdi, geçip giden her şeyi acımasızca, olduğu gibi, içimdeki yabancı bir şeyi çekip çıkarmak istercesine kendimi zorladığım, sizin tanıklığınızın da utanç verici duyguyu gizlememe izin vermeyeceğini bildiğim şu an, her şey benim için çok net: O zaman bana o kadar acı veren şey, düş kırıklığıydı... O genç insanın öyle boyun eğerek çekip gitmesinden duyduğum... Düş kırıklığı...
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.