50 syf.
6/10 puan verdi
Jules Verne'in yolculuk hikayelerinden en değişiği bu hikayedir bence. Okurken Cüneyt Arkın filmi izliyormuş hissine kapılıyorsunuz. Yolculuğun yanında kahramanlık, savaş, isyan temalarına sahip genel olarak Bu tarz bir şeyler size keyif veriyorsa bu hikayeyi de çok seversiniz. Michel Strogoff çar'ın habercisi. Tatarlar isyan etmekte ve Strogoff 5500 kilometrelik tehlikelerle dolu bir yolu gidip çarın kardeşine bir haber götürmek zorunda. Ülkenin kaderi buna bağlı. Tabii ki kimse kim olduğunu bilmemeli bu yolculukta yoksa öldürürler. Jules Verne okurken görmek istediğim, tadına doyamadığım o zeka parıltılarını bu kitapta çok göremedim. Yani aslında yine çok zekice bir kurgu ama ne bileyim, işin içinde savaş, vurdu kırdı olunca benim ilgim azalıyor. Fütüristik bir şeyler bekliyor insan Jules Verne'den. Bir de Michel Strogoff karakteri neredeyse mükemmelize edilmiş bir karakter. Çok cesur, zeki, kıvrak zekalı, güçlü vs. vs. Böyle karakterler gerçekçi gelmediği için de çok hoşuma gitmiyor onları okumak. Gerçekçi bir konseptte yazılmamış olsa belki rahatsız etmezdi ama tarihi, gerçekçi bir hikaye okurken karakterlerin de gerçeği yansıtmasını bekliyorum. Jules Verne'den çok daha güzel hikayeler varken bunu aşağı sıralara alabilirsiniz bence.
Michel Strogoff
Michel StrogoffJules Verne · Karbon Kitaplar · 2018258 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
Derviş değişik kaynaklardaki farklı bilgilere göre birkaç kere Almanya'ya gitmiş. Bu kaynakların birleştiği nokta; konservatuvar eğitimi için kardeşi Hamiyet Hanım ile birlikte 1927’de Berlin’e gittiği ve babasının vefatı üzerine 1932'de yurda döndüğü. Ama 1930'da değişen Belediye Kanunu ile kadınların seçimlere katılması üzerine
Bu Başı Ne Yapalım?
Bu Başı Ne Yapalım?Suat Derviş · İthaki Yayınları · 202227 okunma
Reklam
Oturduğu yerden, denizi izlerken bir martı göz ekranında sabitlendi. Martı suya dalıyor boş çıkıyordu. Bir kaç kez denedi. Ve dördüncüsünde ağzında bir balıkla çıktı denizden. Aklına yıllar önce okuduğu ve hayatında bir dönüşüm yaşamasına sebep olan kitaplardan biri geldi. Martı Jonathan Livingston....İstediği noktaya gelebilmek için kendini parçalamak pahasına mücadelesini anlatan o az hacimli ama çok etkili hikaye... Evet, sen ilk adımı atmazsan hiç bir yerden yardım alamazsın. Musa'nın asası bile 'Allah'ın Asanı Yere At Ey Musa' nidası ile bir aksiyon alındıktan sonra yılanları yiyen bir Ejderhaya dönüşmüştü. Sen başlamadan hiç bir şey başlamazdı...
Last Harbour Freedom
Last Harbour Freedom
*Yazılmamış Hikayem'den
Last Harbour Freedom

Last Harbour Freedom

@Lastharbour
·
2ay
İnsanlar, umutsuzluk girdabında savrulup durmaktaydı... Ya bir yol bulmalı ya bir yol açmalıydı... Yada bu diyardan göçmeliydi... "Allah'ım katından gelecek her türlü yardıma muhtacım" duasına sığınmıştı. Evet... Bir yardım, bir ışık ufkunu açabilirdi...
Last Harbour Freedom
Last Harbour Freedom
YAZILMAMIŞ HİKAYEM'DEN
23 öğeden 21 ile 23 arasındakiler gösteriliyor.