Bir yazma sebebi olmalı insanın, bir düşüncesi , bir anlayışı, bir aşkı, bir davası olmalı."
Franz kara
Franz kara
AŞK MÜLAHAZASI
Yüreğinde ateş yanar, Onu sen söndüremezsin. Dertlerin hep seni sınar, Onu sen güldüremezsin. Bugüne kadar dayandın, Türlü hallere boyandın, Uykudan nasıl uyanın,
Reklam
Bir yazma sebebi olmalı insanın, bir düşüncesi , bir anlayışı, bir aşkı, bir davası olmalı."
Franz kara
Franz kara
Tomris Uyar
Ülkü Tamer,
Tomris Uyar
Tomris Uyar
'ın ilk eşiydi. Aynı kolejde okumuşlardı, birbirlerini okurken sevmiş ve mezun olduktan sonra aşklarını evlilikle taçlandırmışlardı. Ülkü Tamer de şair, gazeteci, oyuncu ve çevirmendi. Hatta Cemal Süreya ile "Papirüs" isimli bir dergi çıkarıyorlardı ve kurucuları arasına daha sonra Tomris Hanım da eklenecekti.
Öyle süslü kelimeler edemem Yazdiklarim benimdir zaten Kimseden beğeni istek arzu edemem Yazmak nasip işidir Kalemi boş yere silemem Öyle kafiyeli sözler bilirim ki Kalemi siire aşkı gönlüme dizerim Sustugum yerde yaz kalem der Dertlerimi içimde cız der Yazma vakittir kalem kalbe sus der
Anneme
Bahcenden nergiz toplar uzatirdin ;şimdi bahçen de evin de tarumar oldu ,düştün evlat eline.Basinda mor yazma ameliyata giderken; kız dedim düğüne mi gidiyorsun? Bırak kalsın yazmam seviyorum moru dedin.Simdi tablacidan aldığım nergizle bekliyorum çıkmanı.Bu sefer çabuk iyilesirsin umarım genç kız Emine.Babacimin biricik aşkı,adamı çok surundurdurdun belki ondan şimdi bu cefalarin😁😍
Reklam
Değerli Şair-Yazar Habil Yaşar İle Söyleşi
(BETÜL ALTINSOY)-Merhabalar. Öncelikle kendinizi bize tanıtabilir misiniz? Sizi, sizin kelimelerinizle tanıyalım. Ben Nabiyev Habil Yaşar oğlu (Habil Yaşar), 26 Şubat 1983'te (“Hocalı soykırımı” nedeniyle doğum günümü kutlamıyorum) Bakü'de doğdum. 271 numaralı ortaokuldan mezun olduktan sonra Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi
Karalamalar 1
Birşeyler yazmak istedim, ama ne yazacağımı da bilmiyorum :) yine bir yazma aşkı geldi ama işte yazacak birşey de yok, günüm günlerim bir koşturmaca içince geçiyor, işten güçten kafayı kaldıramıyorum tabirini yaşıyorum. Uykusuzluk da cabası. Cabası derken baya hayatımı etkileyen bir faktör bu aralar uykusuzluk. Hep uykudan kısıyorum. Telefon da vaktimi alıyor. Telefon da iyice sarhoş ediyor tabi. Karışık işler. Karışık duygular. Bu yaşlarda bir oturmuşlukta geliyor. Biraz herşeyi geldiği gibi kabul etmek, biraz izlemek olayları, herşeye ani tepkiler vermemek. Neyse politik doğruculuk yapmayım. Bu tabiri duyuyordum ama dün bir yazıda anlamını iyice kavradım. Politik doğruculuk. Yani yazarken veya birşey üretirken veya konuşurken mesaj verme kaygısı ile yapmak, bu aslında sıkıcı birşey. Bende sık yapıyorum galiba. Neyse bu saatte kafamda durdu artık. Bu kadar saçmalama yeterli :) sabah iş güç var, yine uykular haram. Yaşadığımız çağın problemi uykusuzluk mu yoksa sadece benim problemim mi bilmiyorum :) yapacak birşey olmasa da bu sefer dizi film ile uykusuz kalıyorum. Hayırlısı bakalım.
147 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.