Her tarafta hüküm süren muazzam bir zemheri soğuğu. Ortalık mahşer yeri gibi. Kimsenin gözünün kimseyi gördüğü yok. Herkes kendi "ben" inin derdinde. Sözü edilmeye değmez şeylerle onu benzerlerinden ayrı kılarak tebarüz ettirmenin telaşında ve tebarüze kendiliğindenlik süsü vermek için o telaşı örtüp gizlemenin tasasında.
Evet sonunda bitti. Başlarda sıkılsamda yarısından sonra su gibi akıp gitti kitap. Gerilim yazmak ve altını guzel bir şekilde doldurabilmek büyük yetenek istiyor bence ve yazar bunu yapabilmiş. Kitabı okumadan önce çoğu yorum okuyucularin katilin kim olduğu konusunda ters köşe yaşadıklarını anlatıyordu. Ben ters köşe diyemeyeceğim. Çünkü genelde bu tür kitapları okurken her karaktere katil olması için fırsat tanır ve katil olmak için sebebi en iyi olanlara göre eleme yaparım. Bu kitapta ters köşe plan şey sanırım buydu. Sebebi en alakasız olan kişinin katil çıkması. Yani bilemedim katilin katil olma sebebi tatmin edici gelmedi bana . Ama katillerin amacı da bu değildir zaten. Ama kitabın akıcılığına puanım on.
Öncelikle 1000Kitap kütüphanecilerine teşekkür ederim. Talepten birkaç saat sonra kütüphaneye eklendi. Bu kitap hakkında söylenebilecek binlerce satır var ancak okuyucuları yormayacak şekilde açıklamaya çalışacağım. Öncelikle kitap tamamen ingilizce ancak bu işin içinde olanlar zaten sistem terimleri ve kodlama işlemleri için ingilizce
Âşık olduğun zamanlarda
Şiir yazmak âdetim değildi.
Halbuki asıl şaheserimi
Onu çok sevdiğimi
Anladığım zaman yazdım.
Onun için bu şiiri
İlk önce ona okuyacağım.
Dionysos, iki kez doğan. İkinci kere doğabilmek için bir kere ölümü tatmış olmak gerekir. Dionysos ruhumu en iyi temsil eden tanrıdır, çünkü Dionysos olmak istemezdim, ama olmaktan büyük bir keyif alırdım. Dionysos olmayı istememek bir tercih değil benim için, bir zorunluluk, çünkü ancak böyle rahatlatabilirim vicdanımı, ancak böyle devam