Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çalışacağım yazmaya, aklimda kalanları, olaylar zincirinden zihnimde kalanları yazmaya. Belki genel bir sonuca varırım, hayır, Fakat içim rahat eder, inanabilirim kendim. -Çünkü benim için hiç önemi yok, inanmış inanmamış başkaları. - Lakin tek korkum: Yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan.
Çalışacağım yazmaya, aklımda kalanları, olaylar zincirinden zihnimde kalanları yazmaya. Belki genel bir sonuca varırım, hayır, fakat içim rahat eder, inanabilirim kendim. - Çünkü benim için hiç önemi yok, inanmış inanmamış başkaları. Lâkin tek korkum: yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan.
Reklam
Çalışacağım yazmaya, aklımda kalanları, olaylar zincirinden zihnimde kalanları yazmaya. Belki genel bir sonuca varırım, hayır, fakat içim rahat eder, inanabilirim kendim.-Çünkü benim için hiç bir önemi yok, inanmış inanmamış başkaları.-Lakin tek korkum: yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan.-Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anladım, elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düşüncelerimi kendime saklamalıyım. Ve şimdi yazmaya karar vermişsem, bunun tek nedeni, kendimi gölgeme tanıtmak isteğidir. Duvardan doğru eğilmiş, yazdıklarımı onurca yutmak, yok etmek isteyen gölgeme. İşte onun için denemek istiyorum: Birbirimizi ola ki daha iyi tanırız. Uzun zamandır başkalarıyla bütün bağlarımı koparmışım, kendimi daha iyi tanımak istiyorum.
“Bir adam çok sevdiği bir kadına şiirler yazıyordu. Sonra kadın ansızın onu terk etti. Adam kadının ardından şiirler yazmaya devam etti. Daha çok yazdı. Ve günün birinde çok ünlü bir şair oldu. Yıllar sonra kadının yaşadığı kente gitti ve büyük bir şiir dinletisi sundu. Dinleti bittiğinde kadın kolunda kocası ile çıkışa geldi ve adama ''merhaba'' dedi. Adam ona sıradan bir insana bakar gibi baktı. Kadın,''beni tanıdın mı '' dedi. Adam, ''hayır tanıyamadım'' dedi.''Nasıl tanımazsın! Uğruna şiirler yazdığın kadınım ben, seni şair yapan kadın''dedi kadın. Adam kadına baktı ve şöyle dedi: ''Keramet sende olsaydı, kolundaki adam da şair olurdu.”
...--''maddi durumunuz nasıl?'' maurice paz yanında para getirmişti. fakat bu defa troçki: --''hayır, artık ihtiyacım yok. bundan böyle fransa ve amerika'daki dostlarıma ben para yardımında bulunabileceğim'' demişti. amerikan ajansına sattığı ilk makalelerin bedeli olan 10 bin doların bir kısmını getirtmişti. ayrıca adaya yerleştikten hemen sonra almanya'dan biri gelmişti: büyük alman kitabevi fisher verlag'ın müdürü. troçki ile uzun uzadıya konuşmuş ve onu hayat hikayesini yazmaya ikna etmişti. almanya'daki baskı için peşin avans ödemişti....
Sayfa 83 - kitaş yayınları mart 1969 basımındanKitabı okudu
"Yıllar boyunca devleti temsil ettiğimi sandım" diyordu. "Sonra kendi kendime devletin beni temsil edip edemeyeceğini sordum. Bir de baktım ki onlar beni temsil edecek dürüstlükte ve düzeyde değil. Bunun üzerine dünyadan elimi eteğimi çekmeye ve buraya gelip anılarımı yazmaya karar verdim." "Yazdınız mı peki?" "Hayır. Çünkü anladım ki bu ülkedeki sorun, bilgi ya da anlayış eksikliğinden kaynaklanmıyor. Öğretebileceğiniz hiçbir şey yok. Her şeyi sizden iyi biliyorlar ama kötü niyetliler. Bildiklerini okuyorlar. Bu ülkede karar sistemini elinde bulunduranlara hiçbir şey yapamazsınız. Çünkü halk salak ve saf. Halkın salak olduğu bir ülkedeki demokrasi de diktatörlüklük ve seçimle gelen krallar demektir. Bu yüzden artık ülkeyle bütün bağlarımı kestim. Kimin başbakan olduğunu bile bilmiyorum. Bugünkü serçe yavrusu başbakandan daha önemli."
Sayfa 342
Reklam
172 syf.
·
Puan vermedi
yazara beyin tümörü teşhisi konur ve kısa bir ömrü kaldığını öğrenir. Karısına birşeyler bırakmak için bir yılda altı roman yazar. Teşhisin yanlış olduğunu öğrenir ve yazmaya devam eder, kısa zamanda bir çok kitap yazar. ilginç, her şerde bir hayır vardır sözüne güzel bir örnek...
Otomatik Portakal
Otomatik Portakal
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992bin okunma
1.000 öğeden 961 ile 970 arasındakiler gösteriliyor.