kabukla uğraşma, kaportaya değil içine bak
Hikmet-i Kur'aniye ile hikmet-i fenniyenin farklarına şu gelecek hikâye-i temsiliye dürbünüyle bak: Bir zaman, hem dindar, hem gayet san'atkâr bir Hâkim-i Namdar istedi ki: Kur'an-ı Hakîm'i, maânîsindeki kudsiyetine ve kelimatındaki i'caza şayeste bir yazı ile yazsın. O mu'ciznüma kamete, hârika bir libas
Envar
Kurşun Kalem
Bir anekdot anlatılır: "Çocuk, büyükbabasının mektup yazışını izliyordu. Birden sordu: ‘Bizim başımızdan geçen bir olayı mı yazıyorsun? Benimle ilgili bir hikâye olma ihtimali var mı?’ Büyükbaba yazmayı kesti, gülümsedi ve torununa şöyle dedi: ‘Doğru, senin hakkında yazıyorum. Ama kullandığım kurşun kalem, yazdığım kelimelerden çok daha
Sayfa 128
Reklam
Oy Meselesi
"Pekâlâ! Bir süre önce Aşağı Mısır'daki küçük bir köyün belediye seçimleri sırasında geçen bir olay. Hükümet memurları sandıkları açtığında, oy pusulalarının çoğunda Bargut adının yazıldığını görmüşler. Hükümetin memurları bu ismi tanımıyors larmış; hiçbir partinin listesinde yokmuş. Telaşlanıp meselenin aslını araştırmışlar ve Bargut'un bilgeliğinden ötürü tüm köy de çok saygı duyulan bir eşeğin adı olduğunu öğrendiklerinde şaşkınlıktan donakalmışlar. Köydeki herkes ona oy vermiş. Bu hikâyeye ne diyorsun?" Gohar neşeyle nefes aldı, mutluydu. "Okuma yazma bilmi yorlar ve cahiller," diye düşündü, "buna rağmen seçimlerin ilk ortaya çıkışından bu yana dünyanın bildiği en akıllıca işi yap mışlar." Ücra köylerinde kaybolmuş bu köylülerin davranışları, onsuz hayatın katlanılmaz olacağı umudun işaretiydi. Gohar hayranlıktan sarsılmıştı. Öylesine içine işleyen türden bir mutlu luktu ki bu, bir süre dilenciye dehşetle baktı. Bir çaylak onların birkaç adım ilerisinde yola kondu, gagasıyla çürümüş yiyecek aradı, bulamayınca da uçup gitti. "Harika!" dedi Gohar sevinçle. "Peki, hikâye nasıl bitti?" "Seçim kesinlikle kabul edilmemiş. Dört ayaklı bir eşeği dü şünebiliyor musun? Yukarıdakilerin istediği iki ayaklı eşek."
Sayfa 14 - Kolektif Kitap
İmam Şafii Hazretleri'ne soruldu: İlme karşısında iştiyakın nasıl ? O da şöyle dedi : "Daha önce işitmediğim bir harfi yani kelime işitince diğer azalarım, kulaklarımın işitip de aldığı lezzeti tatmak için kendilerinin de kulaktan olmasını isterler işte böyle." Kendisine ilme karşı hırsınız nasıldır, diye sorulduğunda o da şöyle cevap verdi: "Çok mal biriktiren cimrinin bir malı elde ettiği zaman aldığı lezzet kadar." ⭐ İlme karşı isteğin nasıldır diye sorulunca buna da şöyle cevap verdi : "Bir tek çocuğu olan kadın yavrusunu kaybettiğini onu bulmaya olan isteği kadar." Canım annecim artık sana harika bir hikaye ile geliyorum her ay 🙊
Kesik Kol
Gelin tanış olalım İsi kolay kılalım Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz Yunus Emre "dam zengindi. Dünyayı versen doymuyordu. Ver Allah'ım, ver Allah'ım, kulun helal haram demez, yer Allah'ım, diyordu. İstiyordu, her gün daha çok istiyordu. Malına mal, zenginliğine zenginlik katıyordu sürekli. Kimseye bir şey koklatmıyordu. Biriktiriyordu
Yedi gün yedi gece boyunca havada seyahat ettik. Sekizinci gün ise havadaki boşlukta, küre şeklinde ve ışık saçan, adaya benzer harika bir ülke gördük. Demir attıktan sonra karaya doğru koştuk. Karaya çıktıktan sonra keşif sırasında toprağın tarım için işlendiğini ve burada yaşayan insanlar olduğunu fark ettik.
Reklam
114 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.