bunu çocukken ben de yaşadım..
“8 yaşında falandım.Babam gözümün önünde anama bir yumruk vurunca kendimi dışarı attım. Hiçbir hayvanın erkeği dişisine kuvvetini denemiyor. O zaman dedim ki dişisine vuran erkeğe hayvan bile demek yanlış, hayvana haksızlık.” Yedi Numara
"8 yaşında falandım.Babam gözümün önünde anneme bir yumruk vurunca kendimi dışarı attım. Hiçbir hayvanın erkeği dişisine kuvvetini denemiyor. O zaman dedim ki dişisine vuran erkeğe hayvan bile demek yanlış, hayvana haksızlık." -Yedi Numara
Reklam
Türkiye Birincisi Asla yeterince iyi olamadım. Aileme, anneme babama, onların bana harcadığı paraya layık olamadım. Hayır, serseri değildim, geri zekalı da değildim, bir amacım da vardı ve bunu gerçekleştirmek istiyordum. Çalışkan olmak... istiyordum. Çalışkan olmak için oturup çalışmak lazım ben de biliyorum, söyledim ya geri zekalı değilim.
"Bütün zayıflıklarınızı bilen ama onları asla size karşı kullanmayan insan, doğru insandır." (Yedi Numara)
“Neresiydi orası?” “Hapishane. Kitabı yazmaya hapishanede başladım.” “Gerçek bir hapishane mi demek istiyorsun? Kilitli hücreler, demir parmaklıklar filan? Göğsüne numara yazılı gömlekler?” “Evet, gerçek bir hapishane. Connecticut, Danbury’ deki federal hapishane. O otelde on yedi ay konakladım.” “Vay canına! Peki nasıl oldu da hapse girdin?” “Çok basit. Askere çağırdıkları zaman gitmeyi reddettim.” “İnançlarına aykırı olduğu için mi reddettin?” “O gerekçeyle başvurdum, ama dilekçemi geri çevirdiler. Konuyu biliyorsun herhalde. Eğer barışı savunan ve tüm savaşlara karşı olan bir dine bağlıysan, başvurunu dikkate almaları söz konusu. Ama ben ne Quaker’ım, ne de Adventist, üstelik savaşların tümüne de karşı değilim. Yalnızca o savaşa karşıydım. Ne yazık ki, onlar da beni o savaşa göndermek istiyorlardı.”
Türk dizi tarihinin istisnasız en iyileri olduğunu düşündüğüm dört dizi: Sıdıka Yedi Tepe İstanbul Yedi Numara Leyla ile Mecnun
Reklam
“Bir arkadaşım vardı. Bir gün beni aradı. O zamanlar Almanya’dayım. Berlin’de. Kardeşinin geleceğini söyledi. Türkiye’den. Kendisine yardımcı olup olamayacağımı sordu. ‘Hiç sorun değil!’ dedim. Oğlan geldi. Benden birkaç yaş büyük. O zamanlar on altı, on yedi yaşlarındayım. Oğlan yakışıklı. ‘Ben ne iş yapacağım?’ dedi. ‘Dur’ dedim. ‘Ben sana bir
813 öğeden 531 ile 540 arasındakiler gösteriliyor.