“Yanımda yürüyordun Milena. Düşünsene, yanımda yürümüştün!
Aşık biri için ne büyük nimet değil mi? Aşık olduğu kadınla yan yana yürümek, yürüyebilmek.”
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığından.