İnsan kendi hayatını bile ancak iyi bir hikayede okuyunca anlayabilir.
Bir harita olacaktı burda bir yerde ama hatırlayamadım ki nerde
O kısacık sessizlikte yazdığım ilk öyküleri hatırladım. Kahramanlarım bana benzemesin diye uğraştıkça karanlık bir kuyuya düşerdim. Kuyunun dibinde kendimi bulurdum her seferinde. İçinde ben olmayan bir metin olanaksızdı. İnsanın kendi labirentinden çıkmasına yardım edecek bir harita yoktu ki dünyada.
Sayfa 74 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Bu kızı biliyorsun, üniversitedeyken mangalda kül bırakmıyordu. Kadın meselesi, toplumsal cinsiyet eşitliği, kamusal alan ayrımcılığı... Ne zaman böyle bir panel olsa masanın ortasında Didem'i görürdün. Beş yıl falan oluyor, bir akşam Ferda tutturdu şu Didem'in yazdığı diziyi izleyelim diye. Başladık izlemeye, acayip bir olay. Bayağı pipili doğmuş dizi." "Dizideki bütün iyi kadınların amacı ya kocasını mutlu etmek ya anne olmak. Kötü kadınların amacı da o kocayı ayartmak, sonra da adamdan çocuk yapmak. İzlediğim bölümde meslek sahibi tek bir kadın vardı, onun da ne yaptığı belli değil, bir ofiste oturmuş sürekli birilerine telefon ediyor. Telefonda iş mi konuşuyor sanıyorsun? Hayır. Ona bu kötülüğü yap, buna şu taklayı attır. Bir dizide, ofiste mini etekle oturmuş bir kadın varsa bil ki o kadın kötüdür. Bas klişeyi, geç. Erkekleri hiç sorma, en iyisinin tek yaptığı restorana gidince karısının sandalyesini çekmek. Pes! E ne oldu bütün o paneller, feminizm tartışmaları? Ama bakıyorum sosyal medya hesaplarına, bir kadın cinayeti falan olunca ağzıni ilk açanlardan biri Didem oluyor. Ulan senin yarattığın erkek karakterlerden biri öldürdü o kızı, sen ne demeye konuşuyorsun hâlâ?"
Sayfa 66 - Can YayınlarıKitabı okuyor
"Bak, sizin ilk kitaplar bana bile geliyor artık. Herkes elinden çıkarıyor o kitapları. Modası geçiyor. O dönemin kişisel gelişim kitapları sahaflık oldu çoktan. Bu işler üç-beş yılda maske değiştiriyor. Dağıtımcı arkadaşlarım bana bütün listeleri yolluyor, açayım sana bilgisayarı, göstereyim. Bak bakalım depolardan en çok hangi kitaplar çekiliyormuş. Bir tarafta Kuzey Avrupa tarzı, bir tarafta gezegenlerin etkisi... İlişki uzmanı olan var, yıldız falından anlaşma imzalayacağın günü belirleyen var. Var oğlu var. Demek ki sen de Mert Güriz'i değiştireceksin biraz. Kendin söylüyorsun son iki kitapta rakamlar düştü diye. Yapacak bir şey yok, daha da düşecektir. Devir değişti çünkü. 'İşinizde Yükselmeniz İçin Uygulamanız Gereken Beslenme Modelleri' diye kitap bile gördü bu gözler. Siyez bulguru yerse bölüm şefi olacağına inanan insanlar var bu dünyada. Sen ne anlatıyorsun hâlâ?"
Sayfa 64 - Can YayınlarıKitabı okuyor
"Her gün aynı güneş doğuyor ama her gün öncekinin aynı olmuyor. Gün bile kafasına göre değişirken insandan aynı kalması nasıl bekleyeceğiz be Armağan," derdi. Sonra da çenesini şöyle bir sıvazlayıp sohbete noktaya koyardı: "İnsan yanılır."
Sayfa 45 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Şairleri ressamlara, romancıları felsefecilere, öykü yazarlarını müzisyenlere bağlayan ipler bulmuş, o iplerin ucunu tutana kadar yorulmadan gidiyor, bıkmadan okuyordum. Yirmi yıllık ömrümün büyük bir bölümünü, hayatın anlamsız olduğunu düşündüğüm karanlık bir ruh haliyle geçirmiştim. O yaz, kitapların arasında geçen günler bana şunu öğretmişti: İçindeki karanlıktan asla kurtulamazsın. Ama dilediğinde yolunu aydınlatıp düşmeden yürümeni sağlayacak bir ışık bulabilirsin. Benim için o ışık okumaktı. Dünyadaki her dokunuşu birbiriyle ilişkilendirerek okumak. Okuduğum her kitaptan sonra, "Güneş altında yeni bir şeyler var ve hep olacak," diyordum. Yeni bir yazar tanıdığımda, kendimi biraz daha güçlenmiş hissediyordum. "Tamam," diyordum, "dünya biraz daha katlanılır bir yer oldu." Her gün kalabalıklaşıyorduk.
Sayfa 41 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Schopenhauer
"Gençliğin gözüyle bakıldığında, yaşam sonsuz uzunluktaki bir gelecektir; yaşlılık gözüyle ise oldukça kısa bir geçmiştir."
Sayfa 38 - Can YayınlarıKitabı okuyor
"İnsanlardan bu kadar nefret etme Armağan. Nefretinin yazdıklarını esir almasına izin verme. Hepimiz zor zamanlardan geçiyoruz, kötü hikayeler yaşıyoruz hayatta. Onlara sığınmak, kendine bir duvar örmek işin kolay yolu. Sen zor olanı seçmelisin. Sil at o hikayeleri. Yık o duvarları. Dünya ne kadar kötü olursa olsun sen sevmeye çalış. Başka türlü yaşanmaz ki..."
Sayfa 36 - Can YayınlarıKitabı okuyor
İnsan, rüyasında bile unutmamalı kim olduğunu. ..
...İçe atılmış duygularımın en rahat yeryüzüne çıktıkları gece saatlerinde, benliğimin bütün engellemelerini hiçe sayarak, doyurulmamış dürtülerimi doyuran bir gece yazarıydım ben.
Sayfa 153Kitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.