Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her taş yüreğin dibinde bir kaç damla sevgi bulunur
Bende..
İçindeki tek değerli sayfa uğruna bir kitabı arama gerekliliğine bugün her zamankinden daha çok inanıyorum.
Reklam
Suskunlaşmak iyidir..
Karşındakini boğacak kadar konuşur, sonra Ürdün nehri kadar suskunlaşır..
Mutlu olmak önemli..
Parasızım, çaresizim, umutsuzum. Dünyanın en mutlu adamıyım.
. Ben özgür bir adamım ve özgürlüğüme ihtiyacım var. Yalnız kalmak istiyorum. Utancımı ve inzivadaki çaresizliğimi düşünmem gerekiyor. Yoldaşsız, sohbetsiz, kendimle yüz yüze, yalnızca kalbimin müziğiyle birlikte güneş ışığına ve sokakların kaldırım taşlarına ihtiyacım var. Benden ne istiyorsun? Söyleyecek bir şeyim olduğunda onu yayınlarım. Verecek bir şeyim olduğunda veririm. . . .
Reklam
Umuttan yoksun bir dünyada yaşıyoruz ama sakın umutsuzluğa kapılmayın.
Güneydoğu Asya'da, Yengeç Dönencesi ile Ekvator çizgisi arasında bir yerlerde bir yol vardır. Siyah Kan'la çizilmiş bir yol. Korkunun ve ölümün hâkim olduğu bir yol..
Sayfa 155 - Doğan KitapKitabı okudu
Ortak noktalarımız o kadar fazla ki kırık bir aynada kendimi görür gibi oluyorum.
Bir köşede yere düşen tokasını almak ya da botlarının bağcıklarını bağlamak için eğildiğimi hatırlamayacak ve ayağının durduğu yeri belleğime kazıdığımı, bütün katedraller yıkılıp Latin Medeniyeti sonsuza dek silindikten sonra bile orada olacağını bilmeyecek.
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
Dünya çürüyor, parça parça ölüyor. Ama görkemli bir sona ihtiyacı var, paramparça olması gerek. Eksiksiz değiliz ama yine de içimizde kıtalar ve kıtaların arasındaki denizler ve havadaki kuşlar var. Kâğıda geçireceğiz hepsini -ölmüş ama henüz gömülmemiş olan bu dünyanın evrimini kâğıda geçireceğiz.
Sana söylüyorum şarkımı, Tania. Daha iyi söyleyebilmeyi isterdim, daha ezgili; ama o zaman beni dinlemeye asla razı olmayabilirdin. Başkalarını da dinledin şarkı söylerken ve hiçbir şey hissetmedin. Fazla güzel söylemiş ya da yeterince güzel söylememişlerdi.
Umutsuz ve tutkulu biri mevcut hükümetlere, kanunlara, ilkelere, ideallere, fikirlere, totemlere ve tabulara saygı duyabilir mi? Bugün “çatlak" ya da "delik" dediğimiz şeyin gizemini okumanın ne anlama geldiğini bilen, "müstehcen" damgası vurduğumuz olaylara dair ufak da olsa bir gizem duygusu besleyen biri çıkacak olsa dünya parçalanır. Kaçık medeniyetimizi bir kratere çeviren de bu müstehcenlik korkusundan, kuru ve boktan bakış açımızdan başka bir şey değil. Yaratıcı canların ve ırkın analarının bacaklarının arasında taşıdığı, giderek genişleyen bir hiçlik girdabı.
Sayfa 227Kitabı okudu
Fahişe gibidir Paris. Uzaktan bakınca soluğunuzu keser, kollarınıza almak için sabırsızlanırsınız. Beş dakika sonra da aldatılmış hisseder, kendinizden iğrenirsiniz.
Sayfa 192Kitabı okudu
Şunun ya da bunun geliştirilmesi için olağanüstü parlak fikirler üretiriz ama onları hayata geçirebilecek bir araç olmaz. Yarın ellerimizin üzerinde yürümemiz emredilse hiç karşı koymadan itaat edeceğiz, asıl tuhaf olan bu. Gazetenin her zamanki gibi çıkmayı sürdüreceğini ve maaşlarımızı aksamadan alacağımızı varsayarsak tabii ki. Hiçbir şeyin önemi kalmaz yoksa. Hiçbir şeyin. Doğuluyuz biz artık. Her gün bir avuç pirinçle susturulan beyaz yakalı hamallarız.
Sayfa 143Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.