hiç söylenmemiş sözler söylemeliyim el değmemiş,duru sözler sevdiğim için sevdiğim! şehir giysilerini kıskanır ve bu yüzden bürünür geceyi güneş gözlerinden beslenir ve saçlarını kollar görmek için. sensizken şehrim, boş meydanlarında yürüdüm kalın puntolarla iri laflar ettim öfkemi saldım iri dişli postallar üzerine. sevdiğim! Vera.. hangi çocuğu
Yeni doğan bir bebek ancak 20-25 santimetrelik bir mesafe içerisindeki alanı net görebilirken, şaşırtıcı bir şekilde işitme duyusu bir erişkininkine yakındır.
Reklam
nefes
İnsanın küçücük dünyasından kurtulup nefes alacağı yerler olmalı.. Aslında vardır her insanın nefes alacağı yerler.. Bazen bir durup düşünmek yeter.. Nefes almaktan kasıt nedir onu bi düşünmeli insanoğlu. Uçsuz bucaksız gökyüzü yetmez mi nefes almaya? Pamuk gibi bulutları görmek yetmez mi? Sıcacık güneşi hissetmek yetmez mi? Her gün çicek açan ağaçlar yetmez mi? Her doğan gün yeni bir yaşama gebe değil midir? Tefekkür etmek en güzel nefes alma aracı değil midir? İnsana maddi anlamda veremeyeceği huzuru manen çok iyi verir... Bazen bi rüzgar yeter insanı silkelemeye. Bazen de o kadar derin bir uykudadır ki insanoğlu ; kasırgalar, şimşekler anca uyandırır bedenini, ruhunu.. Nefes almak isterse insanoğlu akletmeli, düşünmeli.. Her yeni gün nefestir insana. Anlayana, anlayabilene.. Nefes demek huzur demektir. Peki gerçek huzur nerededir? Gerçek huzur nasıl bulunur? Kalpler gerçek huzuru nasıl tadar? "ᴋᴀʟᴘʟᴇʀ ᴀɴᴄᴀᴋ ᴀʟʟᴀʜ'ı ᴀɴᴍᴀᴋʟᴀ ʜᴜᴢᴜʀ ʙᴜʟᴜʀ" Uyanacaklara, uyanabilenlere selam olsun...
Soykırımcı Siyonist İsrail’i Kim Durduracak?
Yahudi inancına göre: Sadece ve sadece Yahudi bir anneden doğan Yahudi olur. Yahudiler anneyi tarla kabul ediyor. “Ürün tarlada yetişir, onun için sadece Yahudi anneden doğan çocuk Yahudi olur!” diyorlar. Baba Yahudi olsa anne Yahudi olmasa o Yahudi olarak kabul edilmiyor. Yahudi anneden olmayan bütün insanlara ise “Goyim” diyorlar. Yahudi
Ancak yeni doğan bir bebek baştan başlayabilir. Sen, ben...biz artık geçmiş zamanız.. Neysek oyuz biz (...) nereye gidersek gidelim, kendi sıkıntılarımızı da birlikte götüreceğiz.." Gazap Üzümleri, Steinbeck
Batık bir gemi gibi Su aldı düşüncelerim Vücudum üşüdü Ruhum büzüldü Yokluğun öyle bir dertmiş ki Aldığım her nefes Yeni doğan bebek gibi Yakıyor ciğerimi...
Reklam
Yolların Sonu
Yolların Sonu
Arkadaşlar, haydi artık saflar dizilsin! Uzak, yakın ufuklardan koşup gelerek Belde çelik kılıç, içte çelikten yürek Taşıyanlar saflardaki yerini bilsin! Bir çığ gibi yürüyelim gözler ilerde;
Seni yeniden başlamaya davet edecek gücü keşfet!
••• Peki asla ölmeyecek olan nedir? İçimizde doğan o sadık güçtür, hani şu bizden daha büyük olan, yeniden meyve verelim diye boş, yıpranmış ve çorak yerlere yeni tohumlar davet eden o güçtür. Israrcılığıyla, bize olan sadakati ve sevgisi ile, gizemli yönleriyle, bugüne kadar bilinenden çok daha büyük, çok daha görkemli ve çok daha köklü olan o güçtür. •••
Kalpten Gelen Armağan ve Yeni Tohumlar, Yeni Hayat
Kalpten Gelen Armağan ve Yeni Tohumlar, Yeni Hayat
Ebrar 2126
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
Şair Sergey Yesenin bileklerini kesip damarlarından sızan kendi kanıyla yazmıştı son dizelerini ; “Ölmek yeni bir şey değildir bu dünyada Ama yaşamak da yeni bir şey olmasa gerek” Yaşamak ama nereye kadar. Özgürce bir derin soluklanamadıktan sonra bu dünya üzerinde toprağa basmak mıdır yaşamak. Prangalar bileğinde gidebileceğin menzil nedir Oysa
Reklam
Doğum, yaşamın başlangıcıdır. Bir insanın dünyaya gelmesiyle birlikte, yaşam serüveni de başlar. Yeni doğan bir bebek, dünyayı keşfetmeye, büyümeye ve öğrenmeye başlar. Yaşam, keşiflerle, deneyimlerle, sevinçlerle ve zorluklarla dolu bir yolculuktur. Her anıyla öğrenir, büyür, değişiriz. Yaşam, bazen bize güzellikler sunar, bazen ise bizi sınar. Ölüm ise yaşamın doğal ve her canlının yaşam döngüsünün bir parçasıdır. Ancak ölüm, sadece bir son değil, aynı zamanda yaşamanın devamıdır. İnsanların ardında bıraktığı miraslar, hatıralar ve etkiler, onların ölümsüzlüğünü sağlar. Ölüm, her hikayenin son cümlesidir. Ama ölüm, yaşamın sonu değil, hikayenin sonudur; ve fakat hikaye, ölümsüzdür. Ancak ölümün ardında bıraktığı anılar, izler ve etkiler sonsuzluğa uzanır. Ey kara toprak, şimdi aldın onu? Yüreğimizde yangın, gözlerimizde yaş oldu. Güneş düşerken ufuklara, o bir daha doğmayacak mı? Sesini duyamayacak mıyız artık, o güzelim tınıyı? İnsanın ruhu, bir şekilde yaşamaya devam eder; sevdikleriyle, hatıralarıyla, eserleriyle. Her ne olursa olsun, ölümün karanlığıyla yüzleşmek insana yaşamın değerini hatırlatır. Çünkü ölüm, yaşamın ta kendisidir; ikisi birbirini tamamlayan, birbirine karışan birer parçadır. Ve belki de ölüm, insanı gerçekten yaşamaya davet eden en derin sırdır... Keşke hiç kimse ölmese.... 😔
Batı hayranlığı ya ahmaklıktır ya da cahilliktir.
Batı orta çağ karanlığından nasıl çıktı? İlkokuldan beri öğretilen cümle: rönesans reform coğrafi keşifler. Ne yaptı batı dini bıraktı bir anda bilimde gelişti. Ne yaptı batı onunla bununla uğraşmadı bilime önem verdi ne yaptı batı pusula buldu gemi yaptı Amerika kıtasının keşfetti hindistana gitmeye yol buldu. Bunlar sayesinde gelişti, biz dine
“Kırılan dalına üzülme; doğan her gün, düşen her yağmur damlası sana yeni filizler verecektir.”
"Çiğ düştü göklerden Ve bir bahar günü doğdun sen... Güvercinler geçti menekşelerden Ve bir bahar günü doğdun sen... Kendi kendine ayna olan nergislerden Leylakların gün doğuşu ürperişinden
Hadi bakim
Doğan her yeni gün bir umuttur, Kalk ve gerçekleştirmeye bak...🌼👍👏
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.