- Çıkar yolu nedir bunun? - Bence köyün insan gerçeğini öğrenmeye çalışmak... Bunun ilk adımı da kendimizi onlardan saymak ama lafla değil şuuraltıyla... - Şimdi saymıyor muyuz? - Sanmam! Düşündüm, haklı Şefik Ertem! Çok pohpohluyoruz. Duvar örüyor, keser tutmayı hemen öğreniyor diye pohpohluyoruz. Oysa, evvel eski, biz olmadan da yapar bunları köylüler... Yalnız bunları mı? İşlerine yarayan her şeyi bilirler. Biz de onların bildiklerinin kara cahili değil miyiz? Öyleyken niçin tepeden bakarız köylülere?.. Böyle tepeden bakmakla bile ihya ettiğimizi sanırız, niçin? Gerçekçi olamadığımızdandır bu... Bence ilk kurtuluş adımı gerçekçilik... Elini kaldırıp Emine'yi susturdu: Anadolu'yu kurtarmak istiyorsak onun eski yeni gerçeğini, iyice bilmek zorundayız. Kendimizi aldatmadan... Erkekçe... Kaytarmacılık etmeden... Bize inanarak açılmalarını zorlaştıracak bütün maskaralıklarımızdan, alışkanlıklarımızdan, palavralarımızdan vazgeçerek... Tezinizi de biraz düşündüm, siz gelmeden önce... İlk günden iyi bakın, iyi görün! Yani doğru... Gördüklerinizi de olduğu gibi yazın, Allah aşkına! Başlamak için gerçekleri oldukları gibi almak zorundayız. Başka memleketleri bilmem, bizim memleketimizde gerçekçi olmadan namuslu olmak imkânsız! Ve de hangi büyük fayda için olursa olsun, gerçeği görmezden gelmek, hele değiştirmeye yeltenmek en büyük namussuzluk! Haklı mıyım? Karşılık beklemeden kalktı.
Sayfa 291 - İthaki Yayınları, 5. Baskı (2011), İkinci Bölüm, Deney, 4, Dumanlı BoğazKitabı okudu
Büyülü gerçekçilik
Hartlaub sergi kataloğunun giriş yazısında iki tip yeni nesnelcilik sanatçısı olduğunu belirtti; Bunlar genellikle sol görüşlü ve agresif olan ve içinde bulundukları zamana dair temel güvensizlik ve endişelerle birlikte kafalarından atamadıkları savaş anılarını resmetmeyi amaçlayan Doğrucular (Veristler) ve onlar Kadar saldırgan olmayan, Daha az rahatsız edici ve daha nesnesel imgeler resmedip zamansızlığı ve düzenliliği yakalamaya çalışan Klasikçilerdi. -Yeni Nesnelcilik akımı
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Edebiyat ve Moda
Aslına bakarsanız edebiyat ve moda yan yana gelmemesi gereken iki kelime. Aynen bilim ve moda, tıp ve moda, din ve moda gibi. Ama neylersiniz ki, o kadim edebiyat gelenekleri de bu çağın moda akımlarının saldırılarına maruz kalıyor. Bir ara Fransa’da “nouveau roman” (yeni roman) akımı çıkmış, epeyce de gürültü koparmıştı. Alain Robbe-Grillet, Marguerite Duras gibi yazarlar, kişisiz roman yazmaya soyunmuşlardı. Sonunda unutuldu gitti, hiçbiri akılda kalmadı. Sovyetler Birliği’nin, edebiyatı propaganda aracı olarak gören Jdanov’cu “sosyalist gerçekçilik” akımı da büyük bir eser veremedi. Doğrusu “bilinç akımı” ile “magic realism” (büyülü gerçekçilik) akımının dünya edebiyatına birçok büyük eser kazandırmış olduğunu itiraf etmeliyim. Ama bunları sadece birer moda olarak görmek doğru olmaz. Bilinç akımı kaynağını psikolojiden, büyülü gerçekçilik ise halk yaratılarından, masallardan alan çok esaslı çalışmalardı. 20. yüzyılın ideolojik yönlendirmelerinden, ideallerden, söylevlerden sıkılanlar ise kendilerini “postmodern” limanına attılar. Ne var ki “postmodern” yaratılar, ne olduğu değil, ne olmadığı daha kolay tanımlanacak ürünler olarak belirdi. Artık geçmeye başlayan bu modada iyi ve kötü eserler yan yana durdu. Zaten “postmodern”in kendisi de değişik parçaları birleştirerek yapılan rengârenk yorganlara benzemiyor muydu?
Sayfa 28
modernizm
Edebiyatta kabaca 1900’lerden 1940’a kadar yıldızı parlayan modernist akımda, yazarlar hikâye anlatmanın yeni yollarını keşfettiler ve nesnel gerçeklik ile hakikatin en iyi nasıl ortaya çıkarılacağı sorusuna yeniden kafa yordular. Marcel Proust, Gertrude Stein, James Joyce, Virginia Woolf ve William Faulkner gibi yazarlarla T. S. Eliot ve Ezra
Gerçekçilik askeri gücün ve bu sayede kazanılan siyasi gücün bir devletin uluslararası alanındaki en önemli silahları olduğunu ileri sürerken; Yeni Gerçekçilik askeri gücün önemini kabul etmekle beraber sosyal, kültürel, yapısal ve teknolojik özellikleri de gücün bileşenleri olarak tanımlamaktadır.
Uluslararası İlişkilerde Klasik Gerçekçiler vs Yeni Gerçekçiler
Klasik Gerçekçilik genel anlamıyla insan doğasındaki kötü tarafların devletlerin davranışlarına yansıdığını ve devletlerin bekalarına sürdürmek için güçlerine mümkün olduğunca artırma yoluna gittikleri görüşüyle bir uluslararası ilişkiler açıklaması yaparken, yeni Gerçekçilik uluslararası sistemin yapısının devletler üzerinde yaptığı baskı Dolayısıyla şekillenen davranışları ve davranışların sonuçları üzerine kurulu bir görüş ile karşımıza çıkmaktadır.
Sayfa 32 - Kripto YayıneviKitabı okudu
Reklam
181 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.