Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeni yapı birdenbire ve yoktan varolmaz; onda eskisinin izleri ve devamı gözlenebilir fakat yeni yapının şöyle ya da böyle olacağına dair hiçbir ilkemiz yoktur ve olamaz. Kısaca, doğanın daha ne çeşit yapılar üreteceğini önceden söyleyebilecek ufacık bir tutamağımız dahi yoktur. Günümüzde genetik bilimi türlerin oluşumu olgusuna derinliğine girdi fakat yalnız deneyim değil, bilim ilkeleri bile, bu bölümün başında Kant dayanağında belirtmiş olduğumuz cümleyi kısmen tekrarlarsak, olgunun "başka türlü olamayacağını gösteremez" . Ekleyelim: empirik alanda başka türlü olabilirlik doğanın hakkını yarım ağızla verir, çünkü beliren yeni yapının başka türlü olamazlığını söyleyemez. Önemli olan, bu konuda başka türlü olamazlığın hiçbir dayanak bulamamasıdır. Olanaksızlığı ve zorunsuzluğu bilmek önemlidir. Fil türünün atası mamut türüdür, fakat atasının soyu tükenirken filin ortaya çıkmasında hiçbir zorunluluk yoktu. Başka bir canlı yapı ortaya çıkabilirdi yahut hiç çıkmayabilirdi. Kant'tan önce hiçbir filozof (ya da bilgin) bu konuya ciddiyetle girmedi; belki de nedenlerin bilinemezliğine anlam veremedi. Oysa doğa insanın anlam vermesine muhtaç değildir.
Sayfa 86 - a priori probleminden daha büyük bir problem var mı acaba? yoksa ben şu sıra burada okuma yapıyorum diye mi böyle hissediyorum...Kitabı okudu
Kant'ın bilgi anlayışını kısaca 'öznenin nesneye yüklemlerini yazdırması' olarak açıklayabiliriz. Yazdırılan yüklemler, öznece önceden bilinen, kendisinde zaten bulunan kavramlardan hem fazladır hem de kesinlikleri vardır. Bu yüklemler sentetik a priori yargılardır.
Sayfa 81 - sentetik a priori için daha sade bir açılım görmemiştim.Kitabı okudu
Reklam
Kant'ın Hume'a nereye kadar katıldığı, nerede ondan ayrıldığı başyapıtının ilk cümlesinden anlaşılır: Bütün bilgi deneyimle başlar fakat deneyimden kaynaklanmaz.
Sayfa 74 - wowKitabı okudu
Bu ayırımda duyu izlenimleri Locke'un duyu idelerini, düşünce izlenimleri de düşünce idelerini karşılar. Locke her ikisine de ide demekle orijinal ile kopyayı ayırmamıştı.
Sayfa 43 - bu ayırım dediği: duyu ve düşünce izlenimleri. hume ve locke'da duyu düşünce ide ayrımlarıKitabı okudu
Bir izlenim önce duyulara çarpar ve bizim sıcağı yahut soğuğu, susuzluğu yahut açlığı, hoşlanmayı yahut acıyı şu yahut bu şekilde algılamamıza sebep olur. Akıl bu izlenimin bir kopyasını alır; kopya, izlenim bittikten sonra da kalır; ve biz buna ide deriz.
Sayfa 43 - hume'da ideKitabı okudu
Hume'un "izlenimleri" üzerine ilk sorumuz şudur: izlenimler öznenin aktları mıdır, fonksiyonları mıdır? Eğer izlenimler öznenin fonksiyonları iseler, bilgi pasif bir şekilde meydana geliyor demektir; çünkü fonksiyonlar kendiliklerinden olurlar. İzlenimin "güçlü", "canlı" olması ona akt özelliği kazandırmaz; çünkü fonksiyonlar da güçlü, canlı, doğrudan vb. olabilirler. Örneğin, acıkma bir fonksiyondur ve insanın aç kalma süresine göre güçlenir, etkisi artar ve doğrudan duyulur. Ayrıca, eğer izlenim sadece dıştan gelen bir şeyin öznedeki izi ise, bu da pasif kalmak zorundadır. Fakat eğer özne izlenime kendinden bir şey katarak onu aktifleştiriyorsa, bu durum bilginin bir kısmı için izlenimden başka bir kaynak aramayı gerektirir.
Sayfa 41 - hume'a güzel bir soru.Kitabı okudu
Reklam
Hangi araştırma alanında ve hangi devirde olursa olsun inanca bürünmeyen, akılcılığını kaybetmeyen halis bir bilme çabası için ebedi bir hata yahut ebedi bir hakikat söz konusu olamaz. Öyle olsaydı, bilgi donuk kalır, geleceğe yönelemez, devredilip işlenemez, tarihilik kazanamazdı.
Sayfa 10 - hakikat konusunda cüretkar vaizlere binaen iyi bir rahatlatma oldu.Kitabı okudu
Kant'a daha büyük haksızlık, onu 'uzlaştırıcı' olarak yorumlamaktır. Sanki Kant rasyonalizm ile emprizmi uzlaştırmış! Oysa onların hareket noktaları bakımından ikisine de karşı çıkmış ama ikisinden de işleyeceği görüşler almıştır. Felsefi hesaplaşma ancak böyle olur.
Sayfa 80
Bilim tarihinde yapayalnız değildi, ama öyle olsaydı bile buluşunu yapacaktı, çünkü gerçeği bir kez kavramıştı ve çünkü gerçeklik onu yakalamıştı ve bundan kurtuluş artık yoktu. Hayatlarını bilime adayanlar için başka seçenek kalmaz.
Kant’ın görünüş - kendi başına varlık ayırımında bütün doğa bilgisi görünüşlerin bilgisidir. Kendi başına olan şeyler nesnelerin duyumlarla edinilemeyen özellikleridir.
Reklam
Leibniz
"Tecrübenin fizikte ilerleme için kendi başına yeterli olamayacağı -Locke tarafından- çok iyi söylenmiştir. Derin bir anlayış birkaç alelade tecrübeden, alelade bir anlayışın en seçkin tecrübelerden çıkarabileceği sonuçlardan daha fazlasını elde eder; bir de, tabiat üzerinde deneme, olağan deyimiyle, tabiatı araştırma sanatı vardır. Fakat fiziğin ayrıntılı bilgisinde ancak tecrübemizin oranına göre ilerleyebileceğimiz de her zaman doğrudur."
Hume bilginin sağlamlığının kontrolü için şu yolu gösterir: Bir kavramın (terimin, idenin) anlamdan yoksun olup olmadığını anlamak için o kavramın hangi izlenimden geldiğini araştırırız. Eğer kavramın karşılığı olan izlenimi bulamazsak, kavram anlamsız demektir.
Algılama aklı etkilemezse hiçbir tecrübe bilinmez; algılamanın olmadığı yerde bilgiye varılamaz; tahminde, inançta, hayalde kalınır. Algı, bilgiye doğru ilk adımdır.
Her ide düşünmenin nesnesidir; ve idelere sahip olmakla algılamak aynı şeydir. Algılamak bir düşünce idesi olduğuna göre, her ide düşünceden geçer.
Çözülmemiş problemler "şimdi"nin bilgisinin sınırıdırlar, fakat bu sınır geleceğe uzatılamaz. Henüz bilinmeyenden kalkarak "mutlak bilinemezlik" iddiası, en azından mantıki bir yanılmadır.
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.