Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
1552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Beklemek ve Umut Etmek…
“Tanrı’nın geleceği insanın gözlerinin önüne sermeye tenezzül ettiği güne kadar tüm insani bilgeliğin şu iki sözcükle ifade edileceğini asla unutmayın: beklemek ve umut etmek!” (syf:764 II. Cilt) Monte Kristo Kontu, Alexandre Dumas Pere tarafından 1844 tarihinde tefrika edilmiş bir eser. Kitap öylesine kaliteli ki daha sonra sinemaya, tiyatroya,
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,6bin okunma
355 syf.
7/10 puan verdi
İsa'nın yoksul askerleri denilerek aslında ezoterik bir anlam simgeleniyor. Ayrıca kuruluşta her ne kadar 9 kişinin ismi geçiyor olsa da bir rivayete göre de aslında kurucu üstat sayısı 8 olup, 9 rakamının yine ezoterizmdeki öneminden hareketle, hz. isa'yı simgelemek adına 9. bir kişi adı yazılıyor kurucular listesine. Tıpkı satoshi
Tapınak Şövalyeleri
Tapınak ŞövalyeleriPiers Paul Read · Dost Kitabevi · 20037 okunma
Reklam
Alamut Kalesi
Rivayete göre kale, Deylem krallarından biri tarafından inşa edilmişti. Ava çıktığı bir gün kral kartallarından birini salıvermiş, kartal da bir kayalığa konmuştu. Kral, bölgenin stratejik ehemmiyetinin farkına varmış ve tez elden üzerine bir kale inşa ettirmişti. "Ve ismini, Deylemi dilinde 'kartalın öğretisi' manasına gelen Aluh Amut koymuştu." Başkalarının daha az ikna edici kaçan tercümelerinde bu kelimeye "kartal yuvası" denmiştir. Kale, 860 senesinde bir Alevi hükümdarı tarafından yeniden inşa edilmiş ve Hasan'ın buraya vardığı sırada kale onu Selçuklu sultanından almış olan bir diğer Alevi hükümdarının, Mehdi'nin elindeymiş.
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
88 soru setinin son kitabı 'Mezhepler Hakkında Bilinmesi Gereken 88 Soru' bunu bilmek biraz üzdü her ay düzenli olarak okumak bana çok iyi gelmişti. alanımla ilgili bilgilerimi tazelemem açısından da çok faydasını gördüğüm bir set. İnsanoğlu unutkan bir varlık olduğu için bazı konuları unutuyor/unutuyoruz. Bu set sayesinde unuttuğum çoğu bilgimi
Mezhepler Konusunda Bilinmesi Gereken 88 Soru
Mezhepler Konusunda Bilinmesi Gereken 88 SoruKolektif · Beyan Yayınları · 201931 okunma
385 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın ismine ilk bakıldığında içeriğinin akidevi veya ameli bir arayış olduğu akla gelebilir ancak kitapta yazarın entelektüel yolculuğu anlatılıyor. Ben ilk gördüğümde bu minvalde bir kitap olduğunu, İslam, ibadet, ahlak gibi kavramlar üzerine yazılmış bir eser olduğunu düşünmüştüm fakat bambaşka bir içeriğe sahipmiş. Ziyaüddin Serdar,
Cenneti Arayan Adam
Cenneti Arayan AdamZiyaüddin Serdar · Mahya Yayınları · 2018219 okunma
... Mehdî’ye biçilen vazifenin bir kısmı, yaygın bir inanışa göre İslâmîdir: hakikî İslâm’ın yeniden tesisi ve İslâm dininin dünyanın dört bir yanına dek yayılması. Uzun lafın kısası, Mehdî, adaleti tesis etmek -“bugün zorbalığın ve baskının hâkim olduğu dünyaya adaleti ve eşitliği hâkim kılmak”, zayıfla güçlü arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmak ve sulh ve refah getirmek- üzere gelecektir...
Reklam
ccc türkler geldi ccc
Türklerin Güneybatı Asya'ya ayak basmaları, bölgedeki siyasi parçalanmışlığın önünü kesmek suretiyle, Sünni halifeliğin topraklarında uzunca bir süredir yokluğu hissedilen birlik ve istikrarı yeniden tesis etmiştir. İslam'ı yeni benimsemiş olan Türk fatihler, dinlerine sonsuz bir sadakatle bağlı kalmışlar; sarsılmaz bir görev ve sorumluluk bilinciyle, kendilerini halifenin ve İslam dünyasının dini liderlerinin yeni muhafızları sayarak, İslam dinini dahili ve harici tehditlere karşı koruyup kollamayı dini bir vazife bellemişlerdir. Vazifelerini layıkıyla yerine getiren Türkler, siyasi ve askeri alandaki güç ve maharetleriyle, Sünni İslam'ın önünde duran iki ciddi tehdidi -İsmaili halifelerin meydan okumaları, ardından da Avrupa'dan gelen Haçlı ordularının istilaları- sindirip geri püskütmüşlerdir. Tam da bu tehditler -dini hizipçilik ve yabancıların istilası- sayesinde, güç toplamaya başlamış olan Sünni İslam yeniden dirilişe geçmiştir. Sünni dünyası, her şeye rağmen, dini gücünü -alimlerin sahip oldukları ilahiyat kuramları, mutasavvıfların maneviyatı ve dindar müritlerinin bağlılıkları- büyük oranda muhafaza edebilmiştir. Kriz ve peşi sıra gelen nekahat döneminde, hem İsmaili düşüncesinin entelektüel meydan okumalarının, hem de İsmaili inancının duygusal çekim gücünün karşısına dikilebilecek yeni bir tahlile erişilmiştir.
Amaçlar ve Araçlar
“Hasan Sabbah ve müritleri, hoşnutsuz yığınların içindeki belli belirsiz arzuları, başıbozuk inanışları ve dizginsiz öfkeyi yeniden şekillendirip yeni bir maceraya sokarak, bu hengâmeden bir ideoloji, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir uyum, disiplin ve maksatlı bir şiddet içeren bir örgütlenme çıkarmakta muvaffak olmuşlardır.
Sayfa 215 - Kapı yayıneviKitabı okudu
İmam-ı Gazali ve İhyâ
Kitap odur ki besmele ile başlaya. Bismillahirrahmanirrahim. Hemen ardından hamdele ve salvele gele. İlmi bereketli, okuması fehametli, dinlemesi lezzetli olsun. İhyâ da böyle başlar. Allah’ın rahman ve rahim olduğunu bildirerek, ona hamd ederek, onun habibine salavat getirerek... Kitap odur ki bir ismi ola. “İhyâ" diye nam salan bu İslâm
Assassin kelimesinin orijini
Kimdir bu Haşhaşiler? Aslında Haşhaşiyun'dur. Insanlık tarihinin en gizemli adamı Hasan Sabbah tarafından 11'inci yüzyılda kurulan, siyasi-askeri figürlere yönelik suikastlarıyla devlet yönetimlerini dizayn etmeye çalışan tarikat... Bugünkü Iran, Irak ve Suriye topraklarında yaygındı, Büyük Selçuklu'nun en güçlü döneminde, ortaçağ Islam coğrafyasının belirleyici faktörlerinden biriydi. Rivayet o ki... Hasan Sabbah'ın fedaisi olarak seçilen kişiye haşhaş veriliyor, mayıştırılıyor, uyutuluyordu. Fedai, gözlerini cennet'te açıyordu. Rengarenk bitkiler, cıvıl cıvıl kuşlar, mis gibi kokular ve sarışın esmer kumral, şahane huriler... Fedai istediği kızla beraber oluyor, aklı başından gidiyor, sonra yine haşhaş verilerek uyutuluyordu. Bu defa gözlerini odasında açıyor ve henüz yaşarken cennete gidip geldiğini düşünüyordu; Hasan Sabbah cennetin kapılarını açan adamdı. Böylece... Fedailer yeniden cennete gitmek için yanıp tutuşuyor, bağımlısı haline geldikleri haşhaş'ın etkisiyle gözünü budaktan sakınmıyor, Hasan Sabbah'ın suikast emirlerini yerine getiriyordu. ................ Nesilden nesile abartılarak, bire bin katılarak aktarılan, muhtemelen palavralarla dolu bu esrarengiz öykülerde, tek gerçek vardı, suikast... Haşhaşiyun kelimesi, döndü dolaştı, başta İngilizce, hemen tüm Batı lisanlarında "assassin" yani "suikastçı" halini aldı.
Sayfa 320Kitabı okudu
Reklam
312 syf.
1/10 puan verdi
ALAMUT VE HAŞHAŞİLER Alamut, Vladimir Bartol'un 1938 yılında Slovenya'da yayınladığı ve Türkçeye çevirisi 1998’de yapılmış bir romanıdır. Romanda din, cennet-cehennem inanışı ciddi bir şekilde sorgulandığından ve yer yer inkâr edildiğinden, 1960-1980'li yıllar arasında bazı ülkelerde yasaklanmıştı. 11. yy.da Alamut Kalesi'nde yaşayan Hasan Sabbah
Alamut Kalesi
Alamut KalesiPeter Willey · NoktaKitap · 20121,795 okunma
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.