Yenilgi, yenilgim, yalnızlığım ve ıssızlığım;
Benim için binlerce galibiyetten daha değerlisin,
Dünyanın bütün ihtişamından daha tatlı gelirsin kalbime.
ben şiire koşulmuş bir soytarıyım
aşklarım en karikatürize ifadelerde
terkisinde mutlak bir yenilgi taşıyan
sesim üşüyen serçelerin titreyişidir
bu şehirden hemen götürmeli
ve bir nehir gezdirmeliyim içinden
Yollarda sis çöktü düşlerimize
Tanıyamaz olduk birbirimizi
Mühürlü bir kapı gibi kimsesiz
Ufuklarda hüzün bekliyor bizi
Hangi nehirdedir kaybettiğimiz
Kimindir sararan gülün vebali
Sevda yangınıdır ürkekliğimiz
Gurbetin tadı yok be Hasan Ali
Bir yenilgi kadar mahzun güneşsiz
Kuşatılmış asker yüreği gibi
Bunaldık yollarda dalgın ve sessiz
Hayaller de bize yabancı şimdi
Umutlar da... yılgın, kırgın, çaresiz
Gece gündüz içimizde büyüyen
Siyah bir rüyadır gurbetin eli
Rüzgarın önünde bir dal arayan
Yaprağa benziyor insanın hali
Nerede o eski gül durakları
Gönül sofraları, ruh konakları
Gurbetin tadı yok be Hasan Ali
Şakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır