İlkel aşkımın,sahnede gördüklerimin ve rakının etkisiyle kafayı öyle bulmuştum ki şimdiyi yaşamıyor,o anda kendimi ya geçmişte ya da kurmakta olduğum bir hayalin içinde sanıyordum.Üstelik her şey hatıralar gibi kopuk kopuktu.
Aklımdaki kelimelerin, aklımdaki hayallere yetişememesi gibi bir şeydi bu.Kelimeler duygularıma yetişemiyor ve yetersiz kalıyordu.Demek ki duygular, şu karşımdaki resim gibi aslında birer resimdiler.