Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Adam haklı!" demişti bana, "yerden göğe kadar haklı; yaşaması ve karnını doyurması lazım ki düşünebilsin; daha iyi biri olabilmek için önce mükemmelen düşünebilmesi lazım!..."
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 3. Basım Ocak 2020, İstanbul, Almanca Aslından Çeviren: Zehra Aksu Yılmazer, Tavistock Meydanı'ndaki SuçKitabı okudu
“Elektronik dönem, bizi bir bakıma alfabeden, matbaadan önceki zamanlara götürdü. Koca bir kabile halkı gibiyiz sanki. Köy alanında olup biteni izleyen, ümmi bir kabile halkı gibi, dünyanın gidişatını bu ışıklı pencereden izliyoruz. Yazı nedir? Bir çeşit simgedir. Soyutlamadır. Okuma nedir? Bu simgeleri kafada düşünce haline getirmedir. İnsan okuduğu ile arasına bir mesafe koyabilir. Onu objektif şekilde tartabilir. Şu halde okuma gelişmiş bir dönemin ürünüdür. Görme ve işitmeye dayanan algılama ise, ilkel insan topluluklarının algılamasıdır. Eğitim, haber alma, sanat audiovisuel’le bir kolaylığa indirgeniyor. Milyonlarca insanın kültür seviyesi, daha doğrusu kültür seviyesizliği, ortalamasına seslenmek zorunluluğu, televizyonu ister istemez dünyanın her yanında on iki on dört yaşında bir çocuk zekâsı ortamına düşürüyor.” diyen Haldun Taner, yerden göğe kadar haklı.
Sayfa 205
Reklam
Yerden göğe kadar haklı Annesi ne elma ne şeker Ne de elmaşekeri Ama neden hepsinden tatlı
O bence yerden göğe kadar haksız. Fakat sen yerden göğe kadar haklı değilsin.
Yerden göğe kadar haklı
En zavallı yaratıktan bile çok şey öğrenir insan; zenginleşir, sahip olduğu nimetlerin önemini daha iyi idrak eder.
Biri de çıkıp yazarı linçlerse yerden göğe kadar haklı...!
☆ Hiçbir kadın para için evlenmez: bütün kadınlar, bir milyonerle evlenmeden önce, ona aşık olacak kadar kurnazdır. ☆
Reklam
"Keşke sadece tembellik yüzünden hiçbir şey yapamasaydım. Tanrım, o zaman kendime ne büyük saygı duyardım. Tembellik de olsa belirli bir özelliğe sahibim, buna eminim diye kendime saygı duyardım. Benim için, "Kim bu adam?" diye sorulunca "Tembelin biri" cevabını verirlerdi ki, bunu duymaktan da son derece hoşlanırdım. Benim de kendime göre bir niteliğim, hakkımda söylenecek söz olurdu. "Tembel!" Şaka değil, bu bir unvan, bir mevki, başlı başına bir istikbaldir efendim. Alay etmeyin, gerçekten öyledir. O zaman haklı olarak en gözde kulübün üyesi olur, kendi kendime saygı göstermekten başka bir iş tutmazdım. Ömrü boyunca 'Lafitte' şarabından anlamasıyla övünüp duran bir adam tanırdım. Bunu eşsiz bir erdem sayıyor, kendi hakkında en ufak bir şüphe duymuyordu. Ölürken yalnız iç huzuru duymamış, zafer kazanmışların o engin saadetini de tatmıştı ve bunda yerden göğe kadar haklıydı. Öyleyse ben de tembel bir obur olmayı kendime iş diye seçebilirdim; ama öyle sıradan bir tembel obur değil de, şu bütün güzel, yüksek şeylere ilgi duyan tembel oburlardan olurdum. Ne dersiniz?"
Sayfa 21 - İş Bankası Kültür Yayınları, 31.basım-Mart 2020, Çeviren: Nihal Yalaza TaluyKitabı okudu
Suçlu, egemen sınıfların borusunu öttürerek ülkeyi perişan eden politikacılar değil, bu rezilliğe isyan eden devrimci gençliktir. Cici demokrasimizde, hesap sormaya yerden göğe kadar haklı olanlar suçlu, rezilliğin hesabını vermesi gerekenler ise, yargıçtır...
Sayfa 120Kitabı okudu
Tembellik de olsa belirli bir özelliğe sahibim, buna eminim diye kendime saygı duyardım. Benim için, "Kim bu adam?" diye sorulunca "Tembelin biri" cevabını verirlerdi ki, bunu duymaktan da son derece hoşlanırdım. Benim de kendime göre bir niteliğim, hakkımda söylenecek söz olurdu. "Tembel!" Şaka değil, bu bir unvan, bir mevki, başlı başına bir is tikbaldir efendim. Alay etmeyin, gerçekten öyledir. O zaman haklı olarak en gözde kulübün üyesi olur, kendi kendime saygı göstermekten başka bir iş tutmazdım. Ömrü boyunca Lafitte şarabından anlamasıyla övünüp duran bir adam tanırdım. Bunu eşsiz bir erdem sayıyor, kendi hakkında en ufak bir şüphe duymuyordu. Ölürken yalnız iç huzuru duymamış, zafer kazanmışların o engin saadetini de tatmıştı ve bunda yerden göğe kadar haklıydı. Öyleyse ben de tembel bir obur olmayı kendime iş diye seçebilirdim; ama öyle sura- dan bir tembel obur değil de, şu bütün güzel, yüksek şeylere ilgi duyan tembel oburlardan olurdum. Ne dersiniz? Ben bu nu öteden beri hayal etmişimdir. Bu "güzel ve yüksek şeyler" kırk yaşımda bana hayli sıkıntı verdi; yaşım kırkı bulduğu için elbet, halbuki o sıralar, ah, o sıralar bambaşka olabilirdi! O zaman çabucak güzel bir iş de edinirdim:
Sayfa 21
“Saçma sapan bir adamsın sen Emre Karaca “ diyordu, “lüzumsuz bir adamsın.” Ayrıldıklarından beri ilk kez Zehra düştü aklına , “kız haklı” diye düşündü , “bende iş yok, kişiliğim gelişmemiş, kız yerden göğe kadar haklı”.
164 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.