Yazarımız Arif Ergin; tarihe ve gizemlere meraklı bir mühendis aslında. Tekvin ilk romanı. "iklim değişikliği" "çevreci ekonomi" ve "sürdürülebilir enerji" gibi alanlarda da danışmanlık yapmakta. Kitabında ilgimi çeken ilk şey Platon'un 'mağara benzetmesi' olmuştu bunu nerede ve nasıl işlediğini çok merak ederek okudum.
Romanın iki ana karakteri Melek ve Hakan. Olaylar Melek'in kaçırılması ile başlıyor. Kayıp bir Osman Hamdi Bey tablosu aranıyor. Bu tabloda bir şifre var. Tabloya sahip olan kişi hem şifrenin hem dünyanın sahibi oluyor. Şifreyi bulmak o kadar kolay olmayacak ama.
Yazar kurgunun dışında aslında kurgusunu da desteklemek istercesine Yahudilik, Hristiyanlık, İslam ve bu üç dinin ortak konusu 'Mesih-kurtarıcı-zulkarneyn' üzerine açıklamalar yapmış, siyonizmden, hayat ağacından, kabaladan, illuminatiden, Rothschild ve Camondo ailelerinden de uzun uzun bahsetmiş, bilgi ve düşüncelerini de paylaşmış. Bunlar dışında kitap boyunca yer almasına rağmen mevleviliğe ilişkin açıklama yapmamış sanki bu konuyu okuyucuya bırakmış gibi. (benim fikrim siz farklı yorumlayabilirsiniz)
Kitaptaki tek şifre tabloda gizli olan şifre değil. Yazar 114 bölümün her birinin başına bir harf yerleştirmiş ve burada da bir şifre olduğunu söylemiş röportajında. Çok uğraştım ama beni aştı. Araştırdım bir çılgın şifrenin 'size bu kitapta zulkarneyni anlatacağım' olduğunu paylaşmış ancak yazar bu şifre ile ilgili sadece okuyucularıma bıraktım açıklaması yapmış. Soluksuz okutuyor kitap kendini.
Keyifli okumalar.