Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
Reklam
Beşeriyet için gereken huzur ve saâdetin, ancak, maddî gücü, mânevî disiplin ve terbiye ile sigortalamak olduğu idrak edilmediği müddetçe, insan oğluna selâmet ve rahat haram demektir. • Sâmiha Ayverdi Yeryüzünde Birkaç Adım
yorgunluğun vermiş olduğu çaresizlik...
"...hiçbir şey, yeryüzünde hiçbir şey çaresizliği, kendinden ümidi kesmişliği, daha hayattayken ölmüş olmayı, bu hareketsizlik, şakır şakır yağan yağmurun altında bu durgun ve duygusuz duruşu ayağa kalkamayacak kadar, korunacak bir dam altı bulmak için birkaç adım atamayacak kadar yorgun olmak, kendi varlığına karşı bu olağandışı ilgisizlik kadar sarsıcı bir şekilde ifade edemezdi."
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Nass ve Tefeci-Bezirgân Sermaye Üzerine
Kapitalist düzen, kör arz-talep kanununa göre işleyen bir ekonomik sistemdir. Bu arz-talep ilişkisi, üretici tarafında arz (sunu) olarak biçimlenir; tüketici tarafında ise talep (istem) olarak belirir. İşin özeti: Piyasada bir malın arzı (sunumu) talebe (isteme) oranla artmışsa yani piyasada mal bolluğu varsa o malın fiyatı düşer. Tersine bir mala
Sufi bir mutasavvıf olan Bayazid'in, bir hikayesini biliyorum ; Bir gün müritleriyle farkındalık hakkında konuştuğu ve “Farkındalık nedir? Sen ondan bahsetmeye devam et." Bir gün onları nehre götürdü. Her iki tarafta küçük bir tepe vardı. “Bu uçtan diğer uca bir ayak genişliğinde uzun bir tahta köprü koyacağız ve onun üzerinde yürümek zorundasın. Ve o zaman farkındalığın ne olduğunu bileceksin.” “Ama bütün hayatımız boyunca yürüdük ve hiçbir zaman öğrenemedik” dediler. “Bekle” dedi ve deneyi yaptı. Korkanların çoğu, “Yürüyemiyoruz. Sadece bir ayak genişliğinde mi?” “Ama ne kadar yürümen gerekiyor? Yeryüzünde yürürken bir ayak genişliğindeki bir şeritte rahatlıkla yürüyebilirsiniz. Neden iki tepe arasında asılı duran bir ayak genişliğindeki şeritte yürüyemiyorsunuz?” öğrencilerine sordu. Birkaç kişi denedi. Birkaç adım attılar ama sonra geri döndüler ve “Tehlikeli” dediler. Sonra Bayazid yürüdü ve birkaçı onu takip etti. Karşı tarafa ulaştıklarında onu takip edenler ayaklarına kapandı ve “Usta, artık farkındalığın ne olduğunu biliyoruz. Tehlike o kadar büyüktü ki uykuda yürümeyi göze alamazdık. Uyanık olmak zorundaydık. Herhangi bir yanlış adım ve sonsuza dek giderdik. ” Osho'dan Ecstasy'den Alıntı : Unutulmuş Dil,
Osho
Osho
Reklam
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.