Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

kitaplardan konuşalım

Reklam
Dünyamız sıra dışı şeylerle dolu Daniel. İnsanlar birçok sebepten dolayı, sadece görmek istedikleri şeyleri görürler. Bilimsel formüllerle açıklanamayacak, ders kitaplarında yazmayan herşeyden korkarlar bu yüzden bilinmezi yok sayarlar. Fakat bizim gibi gözlerini açanlar,merak etmeye cesaret edenler için her yer define doludur.
Sayfa 47
Hepimiz rüya görüyoruz Daniel Holmes,ama her birimiz farklı şekillerde
Sayfa 33

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eğer Tanrı'nın "nerede" olduğunu bilmiyorsanız -ki insanlar böyle sorular sorarlar- değişen ve hareket eden, bir şekle uymayan, dalgalanan ya da ortadan kaybolan her şeye bakmalısınız: Denizin yüzeyine, güneşin halesinin dansına, depremlere, kıtasal sürüklenmeye, karların erimesi ve buzulların hareketine, nehirlerin denize akmasına, tohumların filizlenmesine, dağlara şekil veren rüzgâra, annesinin karnında gelişen fetüse, gözlerin çevresindeki kırışıklıklara, mezarda çürüyen bedenlere, olgunlaşan şaraplara veya yağmurdan sonra çıkan mantarlara. Tanrı, her süreçte mevcuttur. Tanrı, her dönüşümde atan bir nabızdır. Bir vardır, bir daha az vardır, bazen de hiç yoktur. Ancak yokken bile, Tanrı Kendini açıkça gösteriz.
Sayfa 134
zira bir hayvan veya insan, doğasının zayıf yönlerini saklandığı yerde gösterirdi
Sayfa 208
Reklam
Bir ağaç öldüğünde, bir anlamı veya etkisi olmayan düşünü başka bir ağaç devralır. İşte ağaçların ölmemesinin sebebi budur. Kendi var oluşlarından habersiz, zamandan ve ölümden azat edilmişlerdir.
Sayfa 244
Öğretmen konuşuyor: "Söz güç demektir, iktidar demektir. Sözcükler dünyayı ve insanı değiştirirler. Kim bilir kaç kez duyduk: 'Başımıza gelen güzel şeylerden kimseye söz etmemeliyiz, çünkü başkalarının kıskançlığı mutluluğumuzu elimizden alır.' Hiç de öyle değil. Fatihler, hayatlarında meydana gelen mucizelerden gururla söz ederler. Siz kendiniz pozitif enerji yayarsanız, bu enerji daha çok pozitif enerji çekecektir kendine ve gerçekten sizin iyiliğinizi isteyenlere neşe verecektir. Kıskançlara, mağluplara gelince, eğer onlara bu gücü verirseniz size zarar vermekten başka bir şey yapmaya- caklardır. Korkmayın. Duymak isteyenlere hayatınızın iyi şeylerini anlatın. Dünyanın Ruhu'nun sizin neşenize ihtiyacı var."
Sayfa 119
Öğretmen konuşuyor: "Tanrı'nın size bağışladığı bütün lütuflardan bugün- den yararlanın. Tanrı lütuflarını biriktiremeyiz. Bize bağışlanan lütufları zamanı gelince kullanmak üzere yatırabileceğimiz herhangi bir banka yoktur. Eğer bu Tanrı lütuflarından yararlanmazsanız, onları kesinlikle yitirirsiniz. Tanrı bizim hayatın sanatçıları olduğumuzu bilir. Bir gün bize heykel yapmamız için kil, bir başka gün fırça ve tual ya da yazmak için kalem verir. Ama tualleri boyamak için kilden asla yararlanamayız, ne de heykel yapmak için kalemimizi kullanabiliriz. Her günün kendi mucizesi vardır. Tanrı lütuflarını kabul ediniz, çalışınız ve kendi küçük sanat yapıtlarınızı bugün yaratınız. Yarın size başka lütuflar yapılacaktır."
Sayfa 48
Küçük çocuklarınız olduğunda, bir şey yapmak ve hiçbir şey yapmamak, asla yapamayacağınız iki şey. Ne bir şey başarabilir ne de rahatlayabilirsiniz. Günleriniz deli gibi bir koşturmacayla doludur ama buna rağmen değerli bir içerikten mahrumdur
Sayfa 74
Pirzolanın tam ortası en iyi kısmıdır çünkü yağ ve kemik yoktur ve güzel, küçük bir halka şeklindedir ya? Ve de bir karpuzun orta kısmında çekirdek yoktur? Kaşığını daldırıp bir kaşık dolusu çekirdeksiz karpuz yiyebilirsin? İşte ben de ilişkilerin başlangıcıyla ilgili böyle hissediyorum. En güzel kısmı başlangıcı -kemik yok, yağ yok, çekirdek yok. Sadece başlangıçlardan ibaret bir hayatı tercih ederdim, eğer öyle bir şansım olsaydı. Tabii mecbursam pirzo- lanın hepsini yerim, bunu yaparım, ama seçme şansım varsa sadece ortasını yemeyi yeğlerim. Hadi ama, herkes öyle istemez mi? İlişkilerde de çekirdekli kısma geldiğimde yeni bir karpuza başlamak daha mantıklı geliyor bana." İçini çekti ve alevlere bakıp ekledi, "Çıktığım bütün kadınların da söyleyeceği gibi bu büyük bir olgunlaşmamışlık belirtisi."
Sayfa 259
Reklam
İnsan ilişkileri kelebek türleri gibi yakalanıp etiketlenemez," dedi Jean. "İlişkide bir anı tanımlayabilirsin ama hepsi budur, o an tanımlanır tanımlanmaz geçmişte kalır. 'Şu anı' bile yakalayamazken geleceği nasıl yakalayabilirsin
Sayfa 265
Şans hem iyi hem de kötü olabiliyorsa belki de "şanslı" olmak sanıldığı kadar harika değildir
Sayfa 114
Işık ve gölge oyununu duymuş muydun, Zia? İtalyancada 'aydınlık' anlamına gelen chiaro sözcüğüyle, 'karanlık' anlamına gelen scuro sözcüklerinden oluşan ve ressamların ışık ve gölgeyi kullandığı bir resim tekniğidir. Karttaki her şey yıldızlar kadar parlak olsaydı hiçbir şey göremezdik. Gözlerimizin ışığa odaklanmasının nedeni karanlıktır. İkisi de önemli."
Sayfa 206
1.174 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.