gün boyu, gün boyu
bırakılmış, bir leş gibi suya bırakılmış,
en korkunç kayalara doğru ilerliyordum
ve en derin deniz mağaralarına doğru
ve en etobur balıklara doğru
ve sırtımın en ince omurgaları
ölümün duyumuyla sızladılar
(Yeşil evham)
Kalbim çok daralmış, kendimi birçok şeyle suçlarken umredeki arkadaşıma mesaj attım bana dua et diye. Ravzayı mutahharadaymış bilmiyordum ama öyle olmasını umuyordum, istiyordum. O ravzadayken bende kendimi orada hayal ederek dua ettim. Duamı bitirdiğim an o beni yeşil kubbenin tam önünde arıyordu. Sadece uzaktan görmek bile yetiyor içindeki binlerce duygunun oraya akmasına. O Ravzada ben ekran karşısında aynı duaları edip göz yaşı döktük. Nasib et Ya Rab yakından görmeyi, yakından gözyaşı dökebilmeyi...