Yorgundum. Artık konuşmak, sormak, yanıtlamak, yargılamak ve savunmak istemiyordum. Bir limana sığınmak, kıvrılıp uyumak istiyordum.
gün boyu, gün boyu bırakılmış, bir leş gibi suya bırakılmış, en korkunç kayalara doğru ilerliyordum ve en derin deniz mağaralarına doğru ve en etobur balıklara doğru ve sırtımın en ince omurgaları ölümün duyumuyla sızladılar (Yeşil evham)
Reklam
Kalbim çok daralmış, kendimi birçok şeyle suçlarken umredeki arkadaşıma mesaj attım bana dua et diye. Ravzayı mutahharadaymış bilmiyordum ama öyle olmasını umuyordum, istiyordum. O ravzadayken bende kendimi orada hayal ederek dua ettim. Duamı bitirdiğim an o beni yeşil kubbenin tam önünde arıyordu. Sadece uzaktan görmek bile yetiyor içindeki binlerce duygunun oraya akmasına. O Ravzada ben ekran karşısında aynı duaları edip göz yaşı döktük. Nasib et Ya Rab yakından görmeyi, yakından gözyaşı dökebilmeyi...
Özetle, yaşamak bir denge meselesidir. Birine aşırı bağlanmak dengesizliktir.
Sayfa 185Kitabı okudu
"Dünyayı yaşanılamaz hale getiren, insandı."
Sayfa 225 - Destek Yayınları
°° Hayat bana bir şey öğrettiyse bu, yarının hiçbir zaman olmayabileceğiydi.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.