1 Eylül 1923'te, muazzam bir doğal afet yaşandı. Richter ölçeğine göre 8 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu. Deprem altı dakika sürdü...
Modern uygarlık, tabiatın 6 dakikalık bir kaprisine dayanamamıştı.
' Bu noktaya varmak için önce şunu kabullenmek gerekiyor: İnsan dediğiniz şey, sizin sandığınız kadar değerli bir şey değildir. Yenileri çok kolay yapılıyor. Siz kendi yavrunuzu en seçkin bireylerden olsun diye el üstünde tutarsınız, kişiliği zedelenmesin diye dünyanın hışmından canla başla korursunuz. Binlerce şey öğretirsiniz, insanlık tarihinden atomaltı parçacıklara. Sosyal olsun, zeki olsun, bilgili olsun, vicdanlı olsun dersiniz. Sonra bir kulağından birkaç cümle girer ve onu hayvan benzeri bir şeye çeviriverir. Değerli yavrunuz, artık dünyanın sırtında bir yükten başka bir şey değil. En baştan onun o kadar değerli olduğuna inanmasaydınız daha iyi değil miydi? '
Ben, son derece aceleci, süre bitecek diye bunca stres altındaki, yarını düşünmemek için şimdiki zamana açgözlülükle sarılmış olan çevremdeki yetişkinlere bakarak, bir ömrün kısacık bir sürede geçip gittiğini çok erken anladım... Ama yarından çekinmenin nedeni şimdiki zamanı inşa etmeyi bilmemektir ve şimdiki zamanı inşa etmek bilmeyince, bunun yarın yapılabileceği söylenir, ama bu da berbat bir şeydir, çünkü yarının daima bugün olduğunu görmüyor musunuz?