“Çehrelerin büyük çoğunluğunda izleri belirgin olan sıradanlığın damgası, bayağılığın ifadesi gerçekte şuna dayanır: Bu çehrelerde bunların bilmelerinin istemelerine sıkı sıkıya bağlı olması, bu ikisini birbirine bağlayan sağlam zincir ve bundan ileri gelen, irade ve onun amaçlarıyla ilişki içerisinde olmadıkça şeyleri kavrama imkânsızlığı görünür hale gelir. Diğer taraftan bütün yüksek kabiliyet ve yetenek sahibi adamların birbirlerine (aynı ailenin mensupları olarak kabul edecek denli) aşikâr benzerliğini oluşturan dehanın ifadesi, yüzlerinde aklın iradenin hizmetinden özgürlüğünü, serazatlığı, bilmenin istemeye baskınlığını açık seçik biçimde okumamızda saklıdır. Istırabın her türü istençten-istemeden kaynaklandığı, beri tarafta bilme kendi içinde ve kendi başına ıstırapsız ve sakin-dingin olduğu için, bu onların iradenin ve onun ihtiyaçlarının hizmetine tabi olmayan yüksek alınlarına ve açık, nüfuz edici bakışlarına muhteşem bir görünüm, deyiş yerinde ise tabiatüstü, gayrı dünyevi sükûnet (asûdelik) verir.”
Hayatım birbirini izleyen sevinçli rastlantılarla geçti. Aslında her gün şansımız vardır ama bunu bilmeyiz. Yetenek, şansı farkedip ondan nasıl yararlanılacağını bilmekte yatar. Şans, hayal gücünün kardeşidir.
Ben ise mutsuzluğumu her zaman yüzeyin altında saklamayı, onu görünmez kılmayı becerdim ve ne kadar mutsuz olursam, bu mutsuzluk yapımda (ve içimde) o kadar az fark edilir oldu ve yapım değişmediği için, bugün de o zaman olduğu gibi asıl içsel durumumun üzerini dışarıya yansıttıklarımla örtebiliyorum, hiçbir ipucu vermeden asıl içsel durumumu gizleyebiliyorum, bu yetenek büyük bir kolaylık sağlıyor.
Herkesin bir nükte yeteneği vardır, ama öyle bir yetenek bende yok. Buna karşılık ben de gerçekleri söylemek hakkını kazandım, bildiği gibi, gerçeği yalnızca nükte yeteneği olmayanlar dile getirir. Ayrıca nükte yeteneğim olmadığı için çok kindarımdır da. Her türlü hakareti uysallıkla kabullenirim, ama bana hakaret edenin en küçük başarısızlığına kadar... Onun ilk başarısızlığında hemen hatırlarım bana yaptığı hakareti ve intikamımı bir türlü alırım.
Sayfa 176 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu