İnsan,deniz suyunun yüzünde dalgalanan köpük gibidir. Rüzgar esti mi,sanki hiç var olmamışçasına yok olur gider. İşte böyle olur, ömrümüzün Ölüm'ün önüne katılıp gitmesi...
Mutluluğu yanlış tanımlıyoruz. Lay lay lom bir hayat yaşamak, hep eğlenmek değildir mutluluk. Acıyı sabırla, tatlıyı şükürle karşılamaktır. Allah ile arayı iyi tutarak, ondan gelene razı olarak yaşamak, işte asıl mutluluk budur.
Aristo, "İncelenmeyen hayat yaşanmaya değmez." demiş. Bugün bizler, "Kaydedilmeyen hayat yaşanmaya değmez." der gibiyiz. Yediğimiz yemekten kaybettiğimiz yakınımıza, sevincimizden kederimize her şeyi sosyal paylaşım ağlarına kaydediyoruz. Hayatlarımızın bir tür günlüğünü tutuyor, çoğu zaman gerçek ilişkilerin yerine sanal ilişkileri koyuyoruz." Tanınıyorum, o halde varım." diyoruz. Bu kalabalık dünyada yalnız kalma korkusu, ruhumuzu endişeyle dolduruyor.
Bu alem baştan sona bir hikmet sayfasıdır. Manasını anlayabilen için cennet sayılır. Bakmasını bilmeyenlerin gözüne ise bir bela zindanı, bir eziyet ve üzüntü, sıkıntı kuyusu olarak görünür.