“Bu eserimi, bugüne kadar vücuda getirdiğim eserler içinde en bağlı olduğum eser biliyor ve öylece bildirmek istiyorum.Ona olan zaafım, üstünde fazla konuşmamı yasak ediyor. Zaten hadiselerin sırtını, kaba saba formüller içinde harcamaya, ulu orta dogmalar yapmaya düşmanım.İyi ve kötü, söyleyemediğimi, iyi veya kötü eserim söylesin!”
•
Bu şekilde açıyorsunuz eserin sayfalarını. NFK zaten yeterince açıklıyor; ama biz birkaç söz edecek olursak…
•
Yazdığı hikayenin hikayesi olan bir muharrir var burada: Husrev. Onun buhranları. Ve tabi biz okuyucuların da.Medya ve patronlarına yöneltilen, hedefini bulan eleştiri okları. İç hesaplaşmalar. Çözümsüzlükler.Annesi, uşağı, hizmetçileri, eşi dostu ve diğerleri. Çok şey bu eser. Az söz ve çok şey.
•
“Bu gözler, baktığı zaman gören, gördüğü şeyin hayalini ayna gibi içine aksettiren bu gözler nerede? Nerede bu adam Osman?
Eridi, dağıldı, kurudu, ufalandı, silindi değil mi? Ya erimek, dağılmak, kurumak, ufalanmak, silinmek de ne demek?”