Çocuk’ güvende tutulan, şımartılan bir şeydir, dünyanın gerçekleri ondan gizlenir, oyun peşinde yıllarını harcamasına izin verilir, bilgeliğe okula giderek ulaşabileceğini sanan bir varlıktır çocuk. Oysa sizin de yaşayamadığınız ‘çocukluk’ denen şey, benim gücümün yetmeyeceği bir lükstür. ‘Çocukluk’ hakkındaki asıl gerçek dünyanın en asılsız hikâyelerinde yatar. Canavarlar ve iblislerle yüzleşen çocuklar, ancak korkusuz davranırlarsa hayatta kalırlar. Açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya kalan çocuklar, ancak dileklerini yerine
getirecek büyülü balığı özgür bırakırlarsa yaşarlar. Trollerin canlı canlı yemek istediği çocuklar, ancak onları güneş doğana kadar oyalayabilirlerse canlarını kurtarırlar, çünkü bu korkunç yaratıklar gün ışığında taşa dönüşür. Bir çocuk geleceği görmek için fasulyelerden fal bakmayı bilmeli, kadınlara ve erkeklere istediğini yaptırmak için fasulyelerin gücünü kullanmaktan anlamalı ve böyle
sihirli fasulyelerin büyüdüğü fasulye sırığını yetiştirmeyi bilmelidir. Bir yetim, çocukluğun abartılmış halidir. Bizim hayatlarımız masallar ve aşırılıklarla doludur.”