Güneş batar ve biz uyuruz. Güneş doğunca da uyanırız. Yepyeni duygularla, adeta körleşmişçesine kalkarız. Yeni bir başlangıç yaptığımız yanılgısına sımsıkı sarılmışızdır. Sonra asla pes etmeyen gerçeklik bütün gücüyle üstümüze çöker.
Her sabah, uykudan önceki günün artık geçip gittiği, önümüzde taptaze bir başlangıcın uzandığı, tatsız hiçbir şeyin olmayacağı düşüncesiyle uyanırdık. Geçmişin sıkıntılarını geride bıraktığımız yanılgısıyla. İnsanlar günlük yaşamak üzere dizayn edilmiş yaratıklardı. Dünle bugün arasına bariz bir çizgi çekiyorlardı.Fasılasız bir bilinç insanoğlunun belki de paramparça olmasına yol açabilirdi.
Dave GurneyKitabı okudu
Reader Follow Recommendations
"Oysa tek gerçek şu; yeterince uzun yaşarsanız her şeyi, herkesi kaybedersiniz.”
Şeytanların vaazı dinlenir; melekler bir kenara atılırken,dürüst olana bu zıvanadan çıkmış dünyaya hak ettiğini sunmaktan başka çare kalmaz.
"Belki de taklit kavramıyla ilgili en açıklayıcı ve bir o kadar da gözden kaçmış şey, iyi hissettirme özelliğidir.Taklit süreci insan organizmasının mutlu oImasına, gerginliğin azaltılmasına olanak sağlar. Aslında her yaptığımızı tekrar etmeye meyletmişizdir çünkü bu şekilde kendimizi mutlu hissederiz. Daha önce gördüğümüz şeyleri arar, daha önce yaptığımız şeyleri yaparız.Beyin bir yankı modeli arar çünkü benzerlik mutluluk verir.
Tutkularımızın bizi en çok yoldan çıkardığı anlarda her şeyi tüm açıklığıyla görebildiğimize ilişkin yargılarımıza bütünüyle inanıyor oluşumuz insan doğasının en büyük çelişkilerinden biriydi.
Dave Gurney.Kitabı okudu
