Yıllardır okuma listemde olan ama kitaplığımda olmadığı için ertelediğim bir kitaptı. Keşke hiç ertelemesem çok önceden okusaymışım, hatta kafamdan silindiğinde tekrar okusaymışım. Yıllar önce okuduğumda bana ne ifade ederdi bilmiyorum ama şu an çok şey ifade etti. Çarpıcı bir kitap. Bu eser her ne kadar komünizmin eleştirisi olarak bilinse de komünizm olmayan rejimlerin de övgüsünü yapmamıştır. Aslında yaşanılan dünyada komünist bir rejimin mümkün olmadığını, çünkü birilerinin hep daha fazlasını istemekte ve almaktadır. Kitapta önce insanlara karşı kurulan güzel bir düzen olmasına ve hayvanların çok mutlu olmasına rağmen bunun nasıl içerden yıkıldığı, birilerinin yine önderlik ve iktidar peşinde olduğunu da gösterilmiştir. Tabi bu yıkım sürecini destekleyen dış güçlerin yani diğer çiftliklerin sahiplerinin ( diğer rejimler ve devletleri temsil eder) katkıları da yadsınamaz. Orwell 2. Dünya Savaşı döneminin Sovyetler Birliğini bir nevi analiz etmiş ve farklı rejimli devletlerin de Sovyetlere karşı tutumunu anlatmıştır. Kitabın özellikle yemek masasındaki son sahnesi çok çarpıcı ve gerçekleri yüze vuran cinstendir. Sonunda komünizm ve düşmanları aynılaşmış, arada olan yine masum çoğunluklara olmuştur. Ve işin tuhafı hiçkimse bir şeyin farkında değildir. Çünkü manipüle edilmiş ve geçmişin hep daha kötü olduğuna inandırılmışlardır. Kitap çevirmenin de söylediği gerçekten gibi "Ürkünç Bir Peri Masalı".
Kitabı Celal Üster çevirisi ve önsözüyle okudum ve çok memnun kaldım. Okursanız iyi bir çeviriden okumanızı öneririm. Zira telif kalktığından beri çok fazla kötü çevirileri var kitabın.